Muhteşem bir gün doğumu izledim bugün.
Şuasız.
Akkor bir tabaka halinde yükseldi ufukta,binaların arasından gökyüzünü turucuya boyayarak.
Yeni bir seneye günler kala ,eskisinin son günlerinden biri şahitlik ettiğim.
Seyrettiğim güzellik, yaşanmışlıkların yorduğu dimağımdaki düşünceler ile çelişti.
Eskinin tükendiği yerde başlayan yenidir. Kullanılmamış ve sırlarla dolu,esrarlı.
Hemen her yeni hasret ile beklenir, haset ile izlenir.
Yeni olan hayal bile olsa pırıltılı ve caziptir. Bu cazibe göz çeker, gönül çeler. Sahip olmayanın içine tuhaf bir burukluk verir. Kademe kademe dosttan düşmana değişen duygular yaşatır. İmrenmeden başlar, hasede doğru yol alır. Arada kendinde olmayanların,ya da var iken yok olanların hüznü ile gönül kırılır,göz yaşarır. Tepe noktası kin dolu çirkin bakışlarla kendini gösterir.
Bu sebeple yeniye sahip olmanın adabı vardır.
Yeni bir bebek,yeni bir binek,yeni bir mekan,yeni bir iş, yeni bir çalışan…
Yeni, hayal aşamasında olduğunda gizli kalmalıdır. Gizli kalmalıdır ki,boy atsın serpilsin.
Gerçekleşmeye başlayan yeniler içinse , etkilenen çevreyi düzenlemek gerekir ilk önce. Duruma göre olabildiğince hayal gerçeğe dönüşmeye başladığında sevinecek yeninin sahibi kadar, mutlu olabilecek duygu durumuna getirilmelidir konu komşu,eş dost,akraba, garip,dul, yetim kim varsa. Göz hakkı olanları dahi düşünmek gerekir.
Bunları yaparken diğerkamlık kurmak insanın halinden anlamak, yara sarmak,muhabbetle davranmak şarttır.
Tatlı dil ile davranmaktan başlar bu davranışlar himmetinin yettiği yere kadar devam eder gider.
İnsan insana muhtaçtır,bugün banaysa yarın sanadır.
Üryan gelip üryan gideceğimiz bu ağaç gölgesinden ardımızda yaşlı gözler,karık gönüller bırakmak bu faniliği baki sanmaktan başka bir şey değildir. -1-
Yeni başlangıç,hicret,Hicri yeni yıl diyecektim. İnsanlığın hicretinden insanın kendi içine yolculuğuna bir dokunacaktım. Yenide takıldım. Devam etsem uzun muhabbet olacak.
Yenileri yeniden yenilerken göz önünde bulundurmak gerekenlere bir hadis-i şerif ile dikkat çekelim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Bu gün sizler hayırdasınız. Sizler, sizlere yemek tabağının biri gittiği diğerinin geldiği, birinizin, bir hulleye giymek için gittiği ve diğerine çıkarmak için gittiğinde ve Kâbe duvarlarının örtüldüğü gibi evlerinizin duvarlarını örttüğünüz zaman hayırda değilsiniz!’ buyurdu.” -2-
Bugün de bu kadar kalsın.
Cumanız mübarek olsun.
1-) “O vakit Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın. Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın hiç şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah’a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.” Âl-i İmran suresi 159. ayet
“Öyleyse yetimi sakın ezme. El açıp isteyeni de sakın azarlama.”
Duha suresi 9. ve 10. ayetler.
2-) Albânî Sahiha 2384, Beyhaki 14587
Comentarios