Cennet kuşu çiçeği.

Cennet kuşu çiçeğim açtı. Ne kadar da Karabağ’ın Hârı Bülbül’üne benziyor. -1-

    Latince adı “starlitzia”. Cennet kuşu çiçeği diye biliniyor. Ana vatanı Afrika.

     “ Bird of paradise” kuşa benzeyen çiçeklerinden dolayı da özgürlük, ruhun yükselişi ve hakikate kanatlanma anlatıyor bakana.  Âdeta insanın iç dünyasındaki kurtuluş arzusunu hatırlatır; bir gün bu fanî kafesten sıyrılıp asıl yurduna döneceğini fısıldar.

    Gelişimi uzun sürer. Sabırla bekleyenlere benzer. Emek, tevekkül ve vaktin hikmetine teslimiyetle açar. O yüzden emekle gelen güzelliğin, gecikmiş ama bereketli bir baharın simgesi gibidir.

  Çiçek renkleri de ayrı teffekkür vesilesi. Turuncu, ruhun neşesini ve içsel ateşi; mavi ise sükûneti ve manevî dengeyi anlatmakta. İki  zıt ama uyumlu renk, insanın içindeki nefs ve ruh dengesine, ateşle suyun barışına benzer.

    Duruşu vakur ama mütevazi. Başka diyarların uhrevi güzelliğini sezdiriyor.

  “Cennet uzak değil; niyetini arındır, gönlünü temizle.” der gibi…

   Hârı bülbül’e gelince, o Karabağ’ın taşında açar, toprağı olmadan yaşar.

   Derler ki,Hârı Bülbül, bir bülbülün kanından doğmuş.

Gülün dikenine düşen o bir damla kan, taşa can vermiş.

O günden beri, taşın bağrında bir sır taşır.

“Gerçek aşk, acıya dayanandır.”der lisan-ı hal ile.

  Cennet kuşu çiçeği ve hârı bülbül.

   Biri “yaradan doğan aşkı”, diğeri “sabırla gelen vuslatı” anlatır.

  Biri taşta açan mucizedir,

diğeri sabırla açan umudun sembolü.

Biri susarak direnir,

diğeri susarak şükreder.

  Ve belki de bu yüzden, her ikisi de cennete yakındır.

  Biri yaralı bir bülbülün kalbinde,

diğeri göğe dönük bir sabırda açar.

   Bu cuma çiçeklerin dilinden olsun duamız.

  Rabbimiz, taşta açan çiçekler gibi  gönlümüzü şükrü ile  diriltsin, bize yolunda sabır ve sebat nasip etsin, aşkı ile  güzelleştirsin.

    Nihayetinde dostlar,cumamız afiyete vesile olsun.

1-) Çıdır ovasının Hâr-ı Bülbül’ü.