top of page

Mihrican fırtınası.

  • Yazarın fotoğrafı: hüma
    hüma
  • 5 Eyl
  • 3 dakikada okunur

Hava bulutlu.

  Sabah gün ağarırken çok yoğun,gri ve dolu görünüyorlardı. Yağmur bekledim.

   Dikkatim Sumud Filosu’nda. Onlar ve haberlerini aldığım sıkıntılı dostlarımla gönlüm. Dualarım onlar için. Allah yar ve yardımcıları olsun.

   Sevdiğim yazarlarların kelimeleri ile soluklanmaktayım ara ara. Nazan Bekiroğlu’nun son kitabi “Mihrican Fırtınası” okuyup bitirdiğim. Yer yer otobiyografik paragraflar içeren denemelerden müteşekkil.

   Mihrican Fırtınası, “yaza veda ederek sonbaharın başladığını” gösteren, dolayısıyla bir mevsim geçişine işaret eden bir fırtına.

    Yağmuru,rüzgarı, sıcağı,soğuğu iyi okuyup, işlerini ona göre düzenleyen  bilge insanlardan bazıları Mihrican fırtinasına Bostan Bozan da derlermiş . Zira, ilkgüz ile ortagüz arasında (14 Eylül-14 Ekim) görülen bu fırtına Ülker yeli gibi, çok soğuk eser ve bütün mahsulleri mahvedermiş.

    Kitap bana, yaz bitti hazan geldi diyor. Mevsimlerin ve ömrün hazan mevsimini anlatıyor.

     Bu duygularla başladım okumaya. Öylece de bitirdim.

    Kelimeleri yüklü. Derin.

    “ Kula Gölge “ de,

   ”Sırtındaki dağın altında kaldığında , iyi bak kendine. Bambaşka bir tasavvufun yolu bu. O zaman, Rabbin verecek, sen de razı olacaksın. Duhâ suresini , Besmelesiz,İnşirâha bağlayacaksın” diye konuşturuyor aşıkı.


    Burada biraz durdum. Kitabı kapatıp,bir yere koydum. Düştüm “Duha Suresini,Besmelesiz, İnşirah’a bağlayacaksın” cümlesinin peşine.

   Bu cuma seyrimiz böyle. Daralmış, bunalmış, yükü ağır gelmiş olanlara deva olsun.

   Yük ne kadar ağır olsa da ebedî hedefi hatırlamak, teslimiyeti ve ferahlığı getirir. Biliriz ki , kalpler ancak Allah cc zikri ile mutmain olur.

   Duhâ gibi İnşirâh sûresi de Hz. Peygamber’in tebliğin ilk dönemlerinde mâruz kaldığı sıkıntılar -1-karşısında kendisini teselli etmek amacıyla indirilmiştir.

Duha’yı besmelesiz İnşirah’a bağlamak”… Bu ifade, Kur’an tilavetinin adabına dair bir incelik aslında. Tevbe Süresi hariç ,her surenin başında “Bismillahirrahmanirrahim” okunur. Fakat bazı sureler arasında âlimler, özel uygulamalar zikretmişlerdir. Duha (93) ile İnşirah (94) da bunlardan biridir.

Çünkü bu iki sure, mana bakımından birbirini tamamlar:

• Duha’da, Resûlullah’a gelen teselli, terk edilmediğinin müjdesi vardır:

“Rabbin seni bırakmadı ve darılmadı.” (Duha, 93/3, Elmalılı)

• İnşirah’ta ise gönlünün genişletildiği, yükünün kaldırıldığı, şanının yüceltildiği bildirilir:

“Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi? Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı? Senin şanını ve ününü yüceltmedik mi?” (İnşirah, 94/1-4, Elmalılı)

   Bu yüzden bazı kıraat âlimleri, bu iki surenin aralarına besmele koymadan, tek bir bütün gibi okunabileceğini söylemişlerdir. İmam Süyûtî ve Fahreddin Râzî, Tâvûs ve Ömer b. Abdülazîz’den gelen rivayetleri aktararak bu bağın kadim bir uygulama olduğunu zikrederler. Buna vasl etmek derler.

    Göğsün açılıp, genişlemesi konusu çeşitli şekillerde yorumlanabilen bir başlık. Bakalım Efendimiz sav nasıl buyuruyor.

    Bir gün ashâb-ı kirâm  Efendimiz sav’e:

“− Ey Allah’ın Rasûlü! Göğüs açılır mı?” diye sordular. Peygamberimiz (s.a.s.):

“− Evet” buyurdu. Onlar:

“− Alameti nedir?” diye sorduklarında ise Efendimiz:

“− Aldanma yurdundan uzaklaşmak, ebediyet yurduna yönelmek ve gelmeden önce ölüm için hazırlık yapmaktır” şeklinde cevap verdi. -4-

   Başta Gazze’deki kardeşler olmak üzere yeryüzünde daralmış bütün müminlere ferahlık olsun. Müjdeli bir Hadis-i Şerif   ile bitireyim. Cumanız mübarek olsun.

   Resûlullah sav her zorluğun yanında mutlaka bir kolaylığın da bulunacağının iki kez zikredilmesinden hareketle, mü’minlere: “Müjdeler olsun! Size kolaylık geldi; artık bir zorluk iki kolaylığa asla galip gelemez!” buyurmuş­tur. -5-

  

   


1-) Buhârî, Tefsir 93; Müslim, Cihad 114-115)

4-) (Taberî, Câmi‘u’l-beyân, VIII, 37)

5-) (Muvatta, Cihad 6)





1. İmam Süyûtî – Al-Itqân fî Ulûm al-Qur’ân


İmam Süyûtî, bu eserinde sûrelerin tertibi ve tilavet adabına dair çok kapsamlı bilgi sunar. Kıraat (okuma) adabında bazı sûrelerin manen birbirine yakın olduğu durumlarda vasl (sürdürme) yapılabildiğini belirtir. Örnek olarak Duha ile İnşirah sûrelerinin, manen bir bütün oluşturduğu, bu nedenle çoğu zaman besmelesiz peş peşe okunabileceği zikredilir. Bu ifade, Süyûtî eserinde yer alan klasik bilgilere dayanır.



2. Fahreddîn er-Râzî – Mefâtîhu’l-Ğayb (Tefsîru’l-Kebîr)


Râzî tefsirinin ilgili bölümünde (Sûretu’ş-Şerh – İnşirah sûresi tefsiri girişinde), bu sûrenin Duha ile anlam bütünlüğü oluşturduğunu ve bazı zatların (örneğin Tâvûs ve Ömer b. Abdülazîz) bu iki sûrenin tek bir sûre gibi okunabileceğigörüşünde olduğunu aktarır. Ayrıca bu uygulamanın tilavet adabı çerçevesinde besmelesiz geçiş (vasl) kapsamında değerlendirildiğini belirtir.



3. Kıraat ve Kıraat İlmî Eserlerde Vasl Uygulaması


Kıraat ilmi konusunda klasik eserlerde, sûreler arasındaki geçişlerde “beklemeden doğrudan devam” anlamına gelen vasl adabının bir örneği olarak Duha’dan İnşirah’a besmelesiz geçiş verilmiştir. Bu, kıraat âlimleri arasında geçirilen bir adap türüdür: manen bütünlük arz eden sûreler için besmelesiz geçiş mümkün görülür.



  

 
 
 

1 Yorum


sengulyldrm2
05 Eyl

💜

Beğen

© 2023 by NOMAD ON THE ROAD.

  • Instagram Black Round
  • Pinterest - Black Circle
bottom of page