Sakin geçen bir hafta sonunu geride bıraktıktan sonra,pırıl pırıl güneş ve kuş sesleri ile uyandım bugün.
Sarı çicekleri ile kızılcıklar,yavruağzı,pembe bahar dalları,unutma beni çiçeğinin Bir türü olan minik mavi çicekler ve hatta ara ara papatyalarla renkleniyor bahçeler. Çok güzeller.
Bir müddettir gözlerim uğraştırıyorlar kendileri ile. Tansiyonları yüksek bu dünyaya açılan pencerelerimin. Pencerelerin ardında derinlerde sıkıntı .Bazen hafif bir bombe var baktığım yerlerde.
Pek çok iş var bu süreçte beni bekleyen. Yarım bir zahriye sayfası çalışmam var. Masam hazır,fırçalarım boyalarım yerlerini almış ben onlara onlar bana bakıp duruyoruz.
Hasretle,özlemle.
Bir an önce iyileşsinler istiyorum.
Uyguladığım ilaç tedavisinin yanında başka çareler arıyor gönlüm. Beklemek zor geliyor. Duydum ki tıbbi hirudoterapi yani aşina olduğumuz şekli ile sülük tedavisi iyi geliyor,düşmeyen göz tansiyonunu düşürebiliyormuş. İlaçların düşürmediği vakalar varmış bilinen. Bu tedavi ile güzel sonuçlara ulaşmış olan.
Bunu bana uygulayabilecek doktor dostlarımızdan da rica ettim. Geçen hafta uyguladılar. İlk iki gün epey şişti yüzüm. Sonra yavaş yavaş indi. Oluşmuş ağrı ve hassasiyetler azaldı.Isırdıkları yerlerdeki sivilce gibi küçük yara izleri de kaybolucak inş. Bir hafta gibi bir sürede görünüşte hiç olmamış gibi olacak umuyorum.
Bu vesile biraz hirudo terapiden ,yani biyolojik ilaç olarak kullanılan sülük tedavisinden söz edeyim bugün size. Doktorun öngördüğü sayıda bir kaç küçük canlı kanınızı emiyor. Korkunç aslında. Bakamadım kendilerine. Çok cesaret istiyor. Hele de yüze yapılacak uygulamalarda.
Çok eskilerden beri uygulanagelen bir tedavi bu duymuşsunuzdur. Evin büyükleri özellikle ağrılara karşı kullanırlardı. Faydaları yaşamak ile bilinmek ile birlikte tam olarak ispatlanmıyordu. Günümüz teknolojik imkanları ile bunlar belirgin hale geldi. Adları kondu. Buraya alamayacağım kadar çok hastalığın tedavisinde etkili olduğu söyleniyor.
Sülük denilen hayvanın bir çok çeşidi arasından sadece üç çeşidi kullanılıyor. Çevre şartlarından olumsuz etkilenmemeleri için onlarca dönüm büyüklüğünde özel çiftliklerde üretiliyorlar.
Dünya çapında büyük rağbet görüyor bu ufaklıklar. Tedavide sülüğün vücutta bulunan durağan kanı boşaltmasının yanı sıra salyasında bulunan 106 değişik enzim sayesinde şifa bekleniyor.
Şimdilerde geniş labaratuvar imkanları ile tek tek analiz edilebilen o 106 enzimin (kanı sulandırıcı ve pıhtı önleyici, damar genişletici, ağrı kesici, bağışıklığı güçlendirici, nörotrofik (sinirleri canlandırıcı),vücuttaki iltihaplara karşı) olarak hangi hastalıkların tedavilerinde kullanılabileceği de geniş bir yelpazede zikrediliyor.
Ben göze alamam ama Ozon tedavisi ile birlikte sadece hasta olanların değil gençleşme amaçlı bedene ,karışıklara karşı yüze sağlıklı insanların da senede iki kere kullanmasını öneriyorlar.
Tamamlayıcı tıp tedavileri konusunda uzman doktorların bedendeki akupunktur noktalarına uyguladıkları hiduroterapi ,akupunktur noktalarını uyararak ,sülüklerin uygulama sırasında yaydıkları ses dalgaları da biyorezonans dalga etkisi göstererek etkili oluyor. Çok yönlü bir tedavi . Uzmanları neştersiz, narkozsuz ameliyat diyorlar.
Günümüzde bazı hastahanelerin tamamlayıcı tıp merkezlerinde bu tür tedaviler güvenle yaptırılabiliyor. Kan sulandırıcı kullananlar ve pıhtılaşma sorunu olanlara uygulanmıyor.
Doktor kontrolü olmadan,sülüğün güvenilir yerlerden temin edildiğinden iyice emin olmadan kesinlikle yaptırmaması,halk arasında bu yol ile geçimini temin edenlere tedavi olunulmamasını tavsiye ederim.
Comments