“Her dua nasibine, her nasip vaktine esirdir.”Nazan Bekiroğlunun Nar Ağacı kitabında okumuştum ilk bu sözü. Araştırınca Mevlana’ya atfedildiğini gördüm.
Şöyle bir etrafına baktığında insan görür ki,herşey vaktine esirdir. Yeryüzünde yaratılmışların işleyişi hep bir ahenk içinde olur. En karmaşık olduğunda bile bir düzeni vardır. Kaos düzeni derler adına. Bazısı gizli bazısı ayandır . Bir saniye önce doğmaz güneş,bir saniye sonra batmaz mesela.
Zaman dediğimiz bir andan ötekine yolculuk. Ölçmek için birim koymuş insanoğlu en kısasına planck zamanı demiş. Saniyenin kentrilyonda biri.
Bu birimlenmiş akan süre her yerde ve herkes için aynı olmaz. Görecelidir. Ruh haline göre değişir. Sıkıldığında farklı ,mutlu olduğunda farklı hızda akar.
İnsanın emelleri vardır ulaşmak istediği ihtiyaçlarından öte. Acelecidir de yaradılıştan. Hemen kavuşmak ister arzularına. Beklemek yorar sıkar.
Ancak, kainatın ahengi içinde o olması beklenen,belki bir başkasın duasıdır, olmasın diye gece gündüz avuç açıp yakardığı.
Kim bilir, belki,onun arzusu başkasının gönül yangınıdır yana yakıla yakardığı .
Belki olgunlaşması gerektir,zaman ve zemin uygun değildir gerçekleşmesi için.
Belki de hayr getirmeyecektir sahibine.
Kendini bilen, bilerek dua eder,duasında da ceht ederse...
"Ben, atam İbrahim'in duası, kardeşim İsa'nın müjdesi ve annem Amine'nin rüyasıyım.”*
Buyurduğu gibi efendimizin,duası nesiller sonraya bile etki eder.
İhtiyacı olana,istemeyi bilene, gayret edene genel işleyiş düzeni içinde sırası geldiğinde arzuları olur ,gelir, verilir.
Açılır kapılar elbet çalmasını bilene.
*Müsned, 4/127, 128, 5/262; Hâkim, el-Müstedrek, 2/656)
Comments