Allahumme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed.
Bugünün hürmetine salatü selam ile başlamak istedim. Hem cumanız,hem de mevlid-i Nebi ,Peygamberimiz Efendimizin şefaatine vesile olsun.
Cama çarpan yağmurun sesi ile uyandım. Gün doğmamıştı şehrin ışıklarıydı aydınlatan yere düşen damlaları.
Yağmur, yağmur naatını hatırlatır her seferinde. Bugün daha bir anlamlı katreler. Hasret ona ümmeti,hasret ona kainat.
“Allah iyiliğini versin,ona ne oluyor ki !” -1-
Bu hayr dua kimin için biliyormusunuz. ?Kızdığı bir davranışta bulunan birine duası.
Hakaret etmiyor,yermiyor,kınamıyor,kötü söz söylemiyor. Hayrına dua ediyor.
Bu usul,üstün ahlakın,Rabbimizin peygamberimiz sav öğrettiği edebin göstergesi. -2-
Kuran-ı Kerim Peygamberimiz efendimizin ahlakını, davranışlarını övmüş ve ümmetine örnek göstermiş ayet ayet. İşte onlardan birkaç tanesi.
"Allah’ın rahmeti sebebiyle onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı yürekli olsaydın muhakkak çevrenden dağılırlardı." -3-
“Şüphesiz sen çok büyük bir üstün ahlaka sahipsindir."-4-
"Gerçekten Allah’ın resulünde sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü arzulayanlar ve Allah’ı çok zikredenler için pek güzel bir örnek vardır.”-5-
"Resulüm de ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız hemen bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın, çok merhamet edicidir.”-6-
Aklın ve dinin beğendiği işin ,zerafet,letafet ve itina ile en güzel bir şekilde yapılmasına "edeb" denir.
Derler ki, edeb iki kısımdır. Bir tanesi kişide yaradılıştan mevcut ahlak ve terbiyedir. Dahilidir. Nefsi edeb diye adlandırılır. İnsanı kötülük ve çirkinliklerden koruyan bir kalkan gibidir.
Edeptir tâc-ı Rabbanî
Komazlar her başa anı.
Sunullah Gaybî’nin mısralarında olduğu gibi yaradılıştan gelen,herkese nasip olmayan çok kıymetli bir özelliktir.
Dersî edep diye isimlendirilen edeb ise kişinin
hal ve hareketini, çevresi ile münasebetini ,davranış ve sözlerini düzenler,adab-ı muaşeret olarak bilinir. Haricidir.
Edep hoştur, edep hoştur İlahî
Edepsizlik hor eder pâdişahi
İnsanın dahili ve harici edebi birbirini tamamlar. Nadide bir mücevhere sahip kılar sahibini. Der ki hz Ali ra bu minval üzere,
"Edep gibi ziynet yoktur. Babanın çocuklarına bıraktığı en değerli miras edeptir."
“Bana edebi rabbim öğretti, ne güzel öğretti”hadisi gösterir ki Peygamber efendimizin edebi, müminler için esas alınması gereken edeptir.
Edeb ve çoğulu olan adab Allah ve resulünden başlayarak kademe kademe genişleyen halkalar halinde insanın bütün çevresini ve hayatını kuşatmalıdır .
Her bir münasebetin bir edebi vardır.
Bu başlık altında Allah’a ve Rasulullaha karşı edebe kısaca değinelim mi?
Allah’a cc karşı edeb ondan haya etmeyi gerektirir.
“Allah’tan gereği gibi hayâ edin.” buyurdular. Bunun üzerine yanında bulunan sahabeler: “Ya Resulallah! Elhamdülillah biz Allah’tan hayâ ediyoruz.” deyince, Hz. Peygamber (sav.) şöyle buyurdular: “Allah’tan hakiki olarak hayâ etmek; gözünü, kulağını, haram olan şeylerden korumak, haram yemekten ve zinadan sakınmak, ölümü ve dünyanın fani olduğunu düşünmektir. Ahiret mutluluğunu isteyen kimse, dünya ziynetlerine önem vermez. İşte böyle yapan kimse, Allah’tan hakkıyla utanmış olur.”-7-
Peygamber efendimize karşı edeb konusunda ayetler yol gösterir.
Sesi peygamberimizin sesi üzerine çıkacak şekilde sesi yükseltmemek, Resûlüllah'ın (s.a.s.) ismi anılınca veya O'ndan (s.a.s.) bahsederken edeb ve tazim ile anmak ve O'na (s.a.s.) salât ü selâmda bulunmak,sahabenin birbirine seslendikleri gibi ona seslenmemeleri de bu edeblerden bazıları.
Sahabe-i kiram kendisinin zamanında bu edeblere azami derecede riayet etmişler. Başlarında kuş varmış da uçacakmış gibi dinlerlermiş efendimizi.
Öyle sessizce,kıpırdamadan.
Medine’ye hicretten sonra evinde aylarca kaldığı Ebu Eyyüb El Ensari ra ve eşi alt katta kalan efendimize rahatsızlık veririz korkusu ile bir kaç gün uyuyamamışlar mesela.
Hz Ebu Bekirin,peygamber efendimizin işaretine rağmen onun önünde imam olmaya imtina etmesi de bir diğer bir örnek.
Sahabe-i kiramın,tabiinin,tebe- i tabiinin ve daha sonraları gelen ümmetinin peygamberimiz efendimize azami edeb içinde gösterdikleri davranışlara yüzlerce örnek yazılabilir. Burada yazdıklarım sadece bir iki misal. Bir medeniyet inşaa edilmiş edeb üzere.
Sözün nihayetinde her hak sahibine adab çerçevesinde davranabilecek edeb ile zinetlenmek niyazım.
1-) Enes bin Malik (ra) ise Efendimiz'in hayâsını şöyle ifade eder: "Nebiyy-i Ekrem Efendimiz, kesinlikle hakaret etmez, mübarek ağızlarından kaba bir söz çıkmaz ve lanet etmezdi. Birimize kızacak olduğunda sadece:
- "Allah iyiliğini versin, ona ne oluyor ki!..." derdi. (Buhari, Edeb)
2-) “Beni Rabbim edip kıldı ve beni güzel tedîp etti”
"El-‘Aclûnî, İsmâîl b. Muhammed, Keşfu’l-hafâ, Beyrut, 1351, I/70; Mustafa Sâdık er-Râfi’î, Târîhu
âdâbi’l-’Arab, Beyrut, 1394/1974, II/301.
3-) Al-i imran sûresinde (159)
4-)kalem suresi (4)
4-) ahzab süresi 21
6-) Al-i imran sûresi 31
7-) Tirmizi
Comments