top of page
Yazarın fotoğrafıhüma

“Canım hüma kuşudur tenim hümaya kafes.”

Blogda yazılara imza yerine koymak için isim ararken,ismimin ilk hecesinden yola çıkıp hüma kuşuna ulaştı yolum.Ben çok sevdim. Efsanesini de yaşayanını da. Bakalım nasıl bir kuşmuş hüma. :)

Hüma Farsça kökenli bir isim. Bazıları Arapça kökenlidir, ruh ve su isimlerinin birleşimidir dese de bu görüş zayıf kalmış. Bazı Türk lehçelerinde kumay, Anadolu Türkçesi’nde hüma / huma, Farsça hümâ / hümây adındaki bu mitolojik kuş, İslâmiyet öncesi Türk inançları içinde de yer alan hayat ağacı ile hayat suyu yanında üçüncü önemli motif olmasının yanında iyiliği, mertliği, dürüstlüğü de ifade edermiş.

Huma kuşu efsanesi Türk ve Pers milletlerinde etkisini azaltsa da hala sürdürmeye devam ediyor. Örneğin Özbekistan’ın bayrağında huma kuşu figürü , İran hava yolları uçaklarında huma kuşu baskısı var.

Anadolu türkülerinde ,şiirlerinde de sıkça rastlanır hüma kuşuna.

“Ne erenler gelip geçti

Bular yurdu kaldı göçtü

Pervâz urup Hakk’a uçtu

Hümâ kuşudur kaz değil” (Yûnus Emre).

Hüma kuşu görünmeyecek şekilde çok yükseklerde dinlenmeksizin sürekli uçan, asla yere değmeyen efsanevi bir kuş. Hüma halk arasında” Devlet kuşu”, “talih kuşu” ve “cennet kuşu” olarak da bilinirmiş . Bir vasfı da haberci kuş olmasıymış.

Hüma kuşu ile ilgili anlatılan efsanelere göre eski zamanlarda boş bir alanda hüma kuşu uçurulur ve kimin başına konarsa, o kişinin Devlet Başkanı olacağına, işinde en iyi konuma geleceğine inanılırmış.Hüma kuşu göklerde uçarken bazen yere kırk arşın kadar yaklaşırmış. Bu sırada gölgesinin bir insanın üzerine düşmesi de aynı şeyi ifade edermiş.

İkbali.

Bu sebep ile hüma kuşuna büyük değer verilmiş, hep uğur getirdiğine inanılmış, bolluğun simgesi haline gelmiş.

Anlatılan efsanelerden biri de; Hüma kuşunun ayaksız olduğu ve çok yükseklerden uçtuğu için dirisinin de asla ele geçmediğidir.Bir rivayete göre de Hüma zararsız hayvanlara asla bir şey yapmaz, sadece yırtıcı kuşları avlar ve kemiklerini yermiş.

Osmanlı padişahlarının da hüma kuşları gibi uğur getirdiğine, bolluğun simgesi olduğuna inanıldığı için hüma kuşları Osmanlı padişahlarının sembolü haline gelmiş.

Fatih sultan mehmet'in marina despina isimli sırp asıllı annesi de müslüman olduğunda hüma ismini almış.

Efsanelerde anlatılan hüma kuşu ile aynı hüma mı bilinmez ama Hint okyanusu adalarında hüma isimli ,güvercin büyüklüğünde,zümrüt yeşili kanatlı,sarı gagalı,kemikle beslenen ve üzerinden geçtiği kimselere zenginlik ve mutluluk getireceğine inanılan güzelliğiyle görülmeye değer insanda hayranlık uyandıran bir kuş türü var yaşayan.

Hüma kuşunu öldürmenin uğursuzluk getireceğine ,bile bile öldürenin kırk güm içinde öleceğine inanılırmış.

Hüma edebiyatta konu olmuş,anılmış masallarda,müstakil eserlerde.Divan şiirinde sevgili,mesnevilerde kadın kahraman olup isim almış. Ferîdüddin Attâr’ın Mantıku’t-tayr’ında simurgun peşine düşmüş, Şeyh Sa'di'nin Gülistanında zikredilmiş.

Tasavvufta ise hümâ himmet ifade edermiş talep edene.

“Devlet erdi ondan bana / Hâcet değil hümâ kuşu” diye yer bulmuş Yunus Emre’nin dizelerinde.

“Himmet hümaları” diye anılanlar ,bir taraftan nefs terbiyesine vesile olan mürşid-i kamiller olmuş. Bir yandan da himmete talip olan dervişler. Çünkü o dervişler de hüma kuşu gibi dünyayı içindekiler ile birlikte geride bırakıp yükseklere doğru dönmüşler yönlerini.Bu hali,

Dervişler hümâ kuşu Çaylak u baykuş değil

Yıkılıp bağ ile bostan ne umarsın bu nefisten

Hümâ gibi şol kafesten bir gün uçar demedim mi” diyerek ifade etmiş Yunus Emre.

Tasavvufta geniş yer bulmuş .Himmet olmuş hüma ,himmet eden,himmete talip olan olmuş. İbn-i Arabi’nin mısralarında da can olmuş ten kafesinde esir kalmış.

Muhyiddin’im hasü’l-has her sözüm bir nefes.

Canım hüma kuşudur tenim hümaya kafes.”

127 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

댓글


bottom of page