Rabbin Âdemoğulları’ndan -onların sırtlarından- zürriyetlerini alıp bunları kendileri hakkındaki şu sözleşmeye şahit tutmuştu: Ben sizin rabbiniz değil miyim? "Elbette öyle! Tanıklık ederiz" dediler. Böyle yaptık ki kıyamet gününde, "Bizim bundan haberimiz yoktu" demeyesiniz; (1)
Daha bu dünya ve içindekiler yok iken ruhlar toplandığında ,El misakı evvel,Kalû bela,Rûz-i elest, Bezm-i elest diye isimlendirilen o günde,Rabbimizin elestü birabbiküm sorusuna “bela” dediler.
Ruhlar ilk orada tanış oldu aynı cevabı verenlerle.
Der ki Efendimiz (sav)orada tanış olanlar ısınıverirmiş birden karşılaştığında bir diğeri ile.
"Ruhlar toplanmış cemaatler (gibidir). Onlardan birbiriyle (önceden) tanışanlar kaynaşır, tanışmayanlar ayrılırlar."2
Bu dünya sürgününde bazılarının sevdikleri,seçtikleri,eş ve yoldaş ettikleri hep o gün verdikleri sözün kokusunu taşır.
Topluluklar,cemaatler, komşuluklar,iki-üç kişilik dostluklar, aşklar hep rûz-i elest günündeki muhabbet üzere kurulu.
Belki de bu sebepten biri ayna bir diğerine.
Boşuna demezler arkadaşını söyle bana kim olduğunu söyliyeyim sana diye. Yanındakine bakar seni okurlar.
Süleyman Çelebi’nin mevlidinde bu satırları hatırlıyorsunuzdur. Her duyduğunuzda soğuk su çarpılmış gibi oluyor mu yüzünüze sizin de.?
“Zatına mir’at edindin zatımı
Bile yazdın adın ile adımı”
(Zatına ayna edindin zatımı
Birlikte yazdın adın ile adımı)
“Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh”
Bizlerde şahitlik ederiz birlikte yazılmış isimlere dilimiz ile birlikte gönlümüz ile de ikrar ederek.
Rengine boyanır,halleri ile hallenirsek , ayak izleri rotamız olursa...
“Bile”yazılır mı adımız,şahitliğimiz ile birlikte?
Adem nesli denilen , tekil ve çoğul zamirlerin işaret ettikleri,isim alıp beden giymiş olanlar;
Sahi, kimlerle anılıyor adınız.?
1-Araf süresi 172
2-Buhârî, Enbiya 2; Müslim, Birr 159, (2638); Ebû Dâvud, Edeb 19, (4834).]
Comments