Bayram geldi,geçti.
Minik kuşlar bahçemize konup,göçtüler. Gülüşlerini bıraktılar gül yapraklarına . Cıvıltıları asılı kaldı dallarda. Her meltemde ses veriyorlar.
Şair,
Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli,
Alıştım hasretine.
Gel desen gelemem ki...
dese de şarkının güftesinde , hasrete alışılmaz biliriz.Yaşadığımız
uzaktan sevme günlerinde, bu boyutuna ise hiç alışılmıyor.
Efendimiz sav, Cennette dereceniz yükselir, Cennet kokulularınızı çok öpün diye tavsiye eder, görünmez engeller var aramızda derecemiz yükselemiyor.
Bayram-bezrâm kelimesi sevinç,neşe günlerini ifade eder. Dilimize Farsçadan gelme. İlk defa Oğuzlar bayram diye kullanmışlar. Arapçada ıyd. Sevinç ve eğlence-yeme,içme-giyinip,kuşanma günleri diye de zikrediliyor hadis-i şeriflerde.
Sevinç ve neşe günlerinde,gönüldeki sevinç ve neşenin yansıması yüzdeki gülüşler.
İçten bir gülüşün gücünü biliriz hepimiz. Canımız sıkkın,ruhumuz dardayken göğsün üzerine oturmuş kayalar küçülüp yok olur gördüğümüzde.
Şimdilerde gülüşler gizli maskeler ardında. Ancak göz kenarındaki çizgilerden,göz bebeklerindeki yanıp sönen pırıltılardan anlıyoruz ki,gülüyor muhatabımız. Sahte değil üstelik gülüşü. İçten,gönülden.Duchenne Gülüşü dedikleri gönülden gelen,sadece dudakların değil bütün yüzkaslarının özellikle göz kenarlarındakilerin katıldığı gülüş.
Tasarlıyorlar artık gülüşleri. Gülüş tasarımı ile Çekici Estetik Gülüş, Entelektüel Gülüş , Sportif Gülüş sahibi olabiliyor isteyenler.
Dişler gülüş tasarımının temel ögesi.
Tasarım gülüşler de ,gülümsemenin dudaklarda donduğu,gözlere ulaşmadığı gülüşler de sahte ve suni. Sevgi ve sevinç barındırmayan anlamsız bir eylem.
Oysa çıkarsız,samimi bir gülüş alemi ışıtır.
“Yaşadığım onca şeyden sonra gecenin bir yarısında kabusla uyandığım oluyor. Ama arkama yaslanıp baktığımda hatırladığım tek şey, bir çocuğun gülüşü. Bu gülüşün dünyayı düzelteceğine inanıyorum”
diye anlatıyor İran asıllı fotoğraf sanatçısı Reza Deghati.
Benzer cümleler kurmak mümkün günümüz şartlarında. Herbir hayat kendi içinde sıkışıp daraldığında sevinen,sevindiren gönüllerden yansıyan gülüşler ile ferahlar. Görmezden gelse de bir çoğumuz,bir dar boğaz,dünyanın geçmekte olduğu. Bu sıkışmışlıkta ne çok ihtiyaç var çoçuk gülüşlerine.
Sevinç saraylarını duydunuz mu daha önce.?Hani Efendimiz sav nin çocukları sevindirenlerin gireceğini müjdelediği sevinç saraylarını. (1)
Nasıl açılır sevinç saraylarının kapısı.?
Nasıl sevindirilir,ne gördüğünde ışıldar gözleri cennet kokulularının.?
Tabii ki, oyuncak,yiyecek,giyecek ile sevindirmek mümkün. Ancak bu seçim göz kamaştıran, gönül çelen kısa süreli bir mutluluk olur.
Aidiyet hissettiği bir topluluk içinde bulunduğu ve o ortamda konuşabildiği zaman,birlikte vakit geçirildiğinde,duygularını ve fikirlerini ifade etme ortamı bulduklarında uzun vadeli mutluluk yaşarlar.
Büyük adam muamelesi görmeye bayılırlar öyle davranıldığında adeta devleşirler.
Nihayetinde,
Çocuk gülüşleri,tasarlanmamış,ısmarlanmamış,samimi ve gönüldendir.
Etki alanı geniş,tesiri yüksektir . Çocuklar güldüğü zaman anne baba güler ,dünya güler,alem güler.
Kaç gönüle sevinç ektik.
Bu bayram kaç gülüş kaldı yadımızda.
1-Cennetteki "Sevinç sarayı"na, ancak çocukları sevindirenler girer.) [İ.Adiy]
Comments