Azimeyi bilirsiniz. Hani ,sizlerle zaman zaman paylaştığım,sahilde deniz,altındaki toprağı alıp gittiği halde, saçak saçak kökleri açıkta,tek kökü ile toprağa tutunup da bir yanı kuruduğu halde diğer yanı ile zeytin veren ağaç.
Azime ve üç arkadaşı benim yürüyüş güzergahımda hergün selamladığım zeytin ağaçlarıydı.
Üç sene olmuş buralarda bulunmayalı. Geçenlerde şöyle bir yürüdüm sahilde. Azimenin bahçesi düzenlenmiş, duvar ile çevrilmiş. Sahil kısmı sürülerek denize doğru düzleştirilmiş. Azimenin gövdesi duvar üzerine uzanmış,bir kaç dalı deniz içinde.Dalgalar vurdukça dalları sarsılıyor.
Sarsıldım.
Adımlarım yavaşladı. Devam edemedim. Geri döndüm.
Azime bir semboldü. Olumsuz şartlarda hayatta kalma sembolü…
Şimdi, şartları düzelmiş.
Bakımlı. Lakin,tadilat onun toprak ile tek bağını da kopartmış. Yardım ister gibi dalları denize uzanmış,sulara karışmaya yüz tutmuş.
Bugün saydığımız günlerden 365 günün 186.sı. Hicreti esas alan kameri takvime göre de yılın son günlerinden biri. Yeni sene kapıda. Bu seneyi layık-ı vech ile kapatıp yeni güzel günlere yelken açmak için yapılacaklar malumunuz. Rabbimiz bu sayfayı rızası yolunda kapatıp,yeni olanı da razı olacağı işler ile doldurmayı nasip etsin.
Bugün güne başlarken okuduğum satırlar dokundu içimde bir yerlere. Zira aceleciyim yaradılıştan . Bir kaç işi bir arada ve hızlıca yapmamdan ötürü Babam acül derdi kızarak. Yavaşlamamı tavsiye ederdi. Yıllar içinde törpülendim ama yine de içim hızlı akar benim.
Bu yüzden, gün geceye, gece gündüze yavaş yavaş evrilir diye örnekleyen satırlar sarstı.
Kur'ân- Kerim'in tam otuzyedi yerinde insanın aceleciliğine vurgu yapılır.
Yaradılıştan aceleci insan neticesini bilmediği işlerin biran önce olup bitmesi için gönlünü kanatlandırıverir. Bilmez ki, iyiliği istediği kadar kötülüğü de istemesi kulluğunun şiarıdır. -1-
İnsan öyle kendinden emin,öyle acelecidir ki küstahlığın tepe noktasında Rabbine kafa tutar. Hadi gönder azabını der. Yavaş yavaş gelir ilahi adalet. Sabredip görmek gerek.
Tövbe için,af dilemek için süre verir. Asi kullarına birden gelmez ceza. Helâkı da yavaş yavaş olur der kalem suresi.-2-
Tavsiye edilen işlerin hayrlısı orta yollu olanıdır. Ayetler, hadisler var,biliriz. -3-
Lakin bazı zamanlarda acele de iyidir. Hayrlı işlerde acele etmek gerekir.
Sair zaman insana düşen sadece Teenni ve sabırdır.
Teenni ile davranmak olgun insanların şiarıdır. Sabır ile teenni fiilleri birbirine yakınsa da ayrıdırlar.
Teenni bir eylemin başlangıcında bilerek, neticesini hesâba katarak, fayda ve zararlı taraflarını düşünerek davranmak
Sabır ise teenni ile attığı adımın biraz da zoralanarak meçhul olan sonucunu beklemektir.
Teenni,başlarken,sabır, beklerken gereklidir.
Yavaş olmanın erdem olduğu bir nokta da Kuran’ı Kerim tilaveti. Yavaş ve tertil ile okumak emirdir. -4-
Rızalullah yolunda teenni ile yol almak duası ile…
1-) "İnsan hayra duâ eder gibi, kötülük için duâ eder. Zaten çok acelecidir" (el-İsra, 17/11)
“İnsan, yaratılışça çok acelecidir.Hele acele etmeyin/durun biraz, beni de aceleye getirmeyin, yakında ayetlerimi size göstereceğim.” Enbiya 37
2-)Kalem süresi 44. ayet.
“Sen bu sözü yalan sayanı bana bırak! Biz onları, bilemeyecekleri bir şekilde yavaş yavaş azaba doğru çekeceğiz.”
3-) “Sonra da onu yavaş yavaş kendimize (başka yöne) çekmekteyiz.” Furkân 46
“Ey insanlar! Yavaş olun, çünkü acelecilikle doğruya ulaşılmaz.” (Buhari)
“Teenni eden isabet eder, acele eden hata eder.” (Beyheki)
“Yavaş olmak, yumuşak davranmak, Allah'ın kuluna verdiği büyük bir ihsandır. Aceleci olmak, şeytanın yoludur. Allahü Teâlânın sevdiği şey; yumuşak ve ağırbaşlı olmaktır.”(Ebu Ya'la)
4-)”Yâhud artır ve Kur'an oku, tertil ile yavaş yavaş güzel güzel “
Müzemmil 4
Comments