Bir video gelmişti hesabıma dostların birinden.
Bir bilen hesaplamış,“Melekler ve rûh O’na, miktarı elli bin yıl olan bir günde yükselip çıkar.” mearic suresinde 4. Ayette geçen Elli bin senelik gün ,yüz sene yaşayan bir insan için ne kadarlık bir süredir diye.
Yıllara,aylara,günlere,saatlere ve nihayet saniyelere bölmüş. Çıkan sonuç üç dakika. Elli bin seneye nispetle yüz sene yaşayan insan ömürü üç dakika.
Elli-atmış sene yaşayanın ömrü elli bin seneye nispetle bir dakika birkaç saniye.
Peygamberimiz vefat edeli de bu hesaba göre 40 dk.
Zaman izafi ya. Göreceli yani. Yaşayana,yaşanan ana göre değişir. Uzar,kısalır.
Birine su gibi akarken, bir başkası için geçmek bilmez.
Hasret,elem,keder. Sevinç,mutluluk. Hepsi bir ila üç dakika.
Bir gelip geçiyoruz. Bir solukluk zamanda ne geçmiş,ne gelecek olmalı. Sadece içinde bulunduğumuz an .
O “an” da gönlümüzde ne var.?
Güller mevsimi şimdi. Rengarenk çeşit çeşit bir ziyafet sunuyorlar gözlerden gönüllere. Gönüller hüzün ve bahar sevinci arasında genişleyip daralıyor.
Yükte hafif pahada ağır derler ya tüccarlar. Yol uzunsa ağır yük zorlar. Kar amaçlı yanına alacaklarını belirlerken değerli taş, ipek kumaş vb mücevheratı kast ederler. Yorulmadan yüksek kazanç elde etmektir amaçları. İşte o misal.
Bu pazardan ne yüklersek sırtımıza o gelecek bizimle ötelere.
Bu dünyada hafif görüldüğü halde ötelerde değerli neler var bir göz gezdirelim mi?
Önce Allah rızasını her iş için esas alıp niyet etmek. Ardından yaradılmışlara Rabbimizin bizlere nasıl muamele etmesini istiyorsak öyle muamele etmek.
Sevgi ve merhametle. Tebessüm, bir anda iç ısıtıveren bir bakış, bir kaç kelime, ihtiyaç gideren bir kaç kuruş, yoldan eziyete sebep olan bir taş kaldırmak…
Hepinizin bildiği hatırlamakta fayda olan kadar çok ayet ve hadis var ki.
Buraya hangi birini alayım diye düşündüm. Birkaç tane seçtim.
Buyrun.
“Allah’tan korkan kimseler, öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah iyilik edenleri sever.” (Âl-i İmrân sûresi (3), 134)
• “Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve kendini bilmezlere aldırma.” (A’râf sûresi (7), 199)
• “İyilikle kötülük aynı değildir. Kötülüğü en iyi bir davranışla önle. O zaman aranızda düşmanlık bulunan kimsenin candan bir dost olduğunu göreceksin. Bu mükemmel davranışı, ancak sabredenler gösterebilir. Bu mertebeye ancak olgunluktan büyük payı olanlar erişebilir.” (Fussılet sûresi (41), 34-35)
“Mümin kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.”(Tirmizî, Birr, 36)
(Müslüman, müslümanın kardeşidir. Onu incitmez, üzmez. Bir kimse bir müslümanın aybını, kusurunu örterse, Allahü teâlâ, kıyamette onun ayıplarını, kabahatlerini örter.) [Buhari]
(Bazı kimseler, başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak, onlara yardımcı olmak için yaratılmıştır. İhtiyaç sahipleri bunlara başvurur. Bunlar için ahirette azap korkusu olmaz.) [Taberani]
(Allahü teâlâ, bazılarına çok nimet vermiştir. Bunları, herkese faydalı olmak için yaratmıştır. Bu nimetleri dağıtırlarsa, azalmaz, dağıtmazlarsa bunlardan alıp, başkalarına verir.)[Taberani]
(Bir müslümanın, din kardeşinin bir ihtiyacını karşılaması on yıl itikâftan iyidir. Allah rızası için bir gün itikâf ise, insanı Cehennem ateşinden pek çok uzaklaştırır.) [Taberani]
(Din kardeşinin bir işini yapana, melekler dua eder. O işi yapmaya giderken, her adımı için bir günahı af olur ve kıyamette çeşitli nimetlere kavuşur.) [İbni Mace)
(Allahü teâlânın en sevdiği iş, elbise vererek veya yedirip içirerek yahut başka bir ihtiyacını karşılayarak, bir mümini sevindirmektir.) [Taberani]
Kim, bir müslümanın sıkıntısını giderip, onu sevindirse, Allahü teâlâ, kıyamette en sıkıntılı anlarda, onu sıkıntılardan kurtarır.) [Buhari]
(Din kardeşine yardım edenin yardımcısı, Allahü teâlâdır.)[Müslim]
(İnsanların en iyisi, onlara faydası çok olanıdır.) [Kudai]
(Çevrendekilerle güzel komşuluk et ve kendin için sevdiğini, başkaları için de sev ki müslüman olasın.) [Harâiti]
Duasının kabul, kederinin yok olmasını isteyen, darda kalanı ferahlandırsın!) [İbni Ebiddünya]
(Kim, arkadaşının ihtiyacını görürse, Allahü teâlâ da onun ihtiyacını karşılar.) [Taberani]
Comments