Ömründe bir kere duysa bile yadırgayacağı halleri sıkça duyar oldu kulaklarımız. Kitle iletişim araçlarından değil birinci ağızdan geliyor haberler.
Nesiller tehlikede görünüyor. Derlerdi ki “meyve ağacın dibine düşer” endişelenmeyin.
Ağacın meyveleri, dibine düşmeden yaban ellerde şimdilerde.
Ağaç şaşkın,meyveler kayıp.
İslamın bütün emir ve nehiyleri,helal ve haramları bir bütündür. Biri diğerinden üstün tutulamaz. Örnek olarak hiç dikkat edilmeyen gıybet de,kul hakkı yemek de, birini katletmek kadar haramdır. Namaz emri kadar,tesettür emri de,dosdoğru olma da ayetlerle emredilmiştir.
İslam olmak,müslüman olmak bir oluş,bir duruştur. Ölçüsü,nizamı,rengi vardır.
Müslümanın davranışlarının üst noktası takva,alt noktası mübahlardır.
Müslümanın içinde bulunduğu toplumda aidiyeti ile bir mesajı olmalıdır. Bu mesaj her türlü hali ile onu izleyen tarafından okunmalıdır.
Bu konuda genelleme yapmak doğru olmaz ancak görünen o ki çevrelerinde gördükleri dini ve ahlaki zaafiyetten dehşete düşen müslüman aileler yordular çocuklarını. Kendi yaşamadıklarını,temsil edemediklerini,örnek olamadıklarını onlara dayattılar. Geleneksel olan ile dini olan birbirine karıştı. Gençler sınırlarda gezer oldular.
Her bir yaşanan kendine özeldir ve kendine has çözümler gerektirir.
Peygamberimizin geldiği toplum,cahiliye toplumu olarak adlandırılırdı ve günümüz insanından çok daha berbat hallerdeydi insanlar. Korkunç bir ahlaki çöküş içinde,olabildiğince yoz ve dejenere.
Onun için günümüz ebeveynleri karşılaştıkları sorunlarda referans alabilecekleri münferit örnekleri bulabilirler Peygamberimizin hayatında
Asrı saadette efendimiz ilk önce güzel ahlakı tamamlamak için gönderildiğini anlattı sahabelere. Rablerini bildirdi,sevdirdi.
Edebi,ahlakı,sabrı vb ahlaki meziyetleri bizzat örnek olarak öğretti.
Genç bir delikanlı olan sahabi Cüleybib olayında olduğu gibi, özellikle gençleri anlayarak,anlatarak,ikna ederek deva oldu dertlerine.
İnsan onurunu koruyan,nazik ve zarif eğitim tarzına onlarca örnek verilebilir.
İletişim dili sevgi ve anlayış idi.
Sevdi.
Sevdirdi...
Öylesine sevdirdi ki ,mesela hicretin dördüncü, islamın gelişinin onyedinci yılında aşama aşama gelen içki yasağından sonra günlerce sel gibi içki aktı Medine sokaklarından.
Ruhlarının pürüzlü yerleri yontulup,törpülenen,bezenen,zor şartların ahlaki çöküş içinde olan insanları yıldızlar gibi ışık saçan nur kaynakları oldular.
Peygamberimizin uyguladığı eğitim incelendiğinde açıkça görülür ki , sevgi ve diğerkâmlık en etkili terbiye metodudur.
Hz İbrahim’in duası yazıya son nokta olsun.
“Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazını dosdoğru kılanlardan eyle! Ey Rabbimiz! duamı kabul et!”
Comments