Başını örtmekte kullandığı renk renk bandanaları ,geniş gülümsemesi, içi gülen gözleri, zarif tavırları ile hatırlayacağım onu.
Bir gök ekin biçildi, gencecik bir doktor anne rabbine kavuştu dün. Geride, büyütemeden ayrıldığı küçük kızında kaldı gözleri.
Fedakarlık ,vefakarlık ve merhamet onunla birlikte andığım duygular olacak.
Bu dünyası kısa ve sıkıntılı oldu dilerim kısa ömründe dağarcığına yüklediği sevaplar ile asıl yurdunda çok rahat ve mutlu olur.
Anneminki dahil dokunduğu hayatlar mağfiretinde vesile olsun.
İlk önceleri siliyordum telefon rehberimden terk-i diyar edenlerin numaralarını,varsa yazışmalarını. Nasıl olsa ebedi bir veda edilen diye düşünerek. Şimdi bir çeşit muhasebe defteri gibi bakıyorum isimlerle münasebetimi anlatan rakamlara.
Silmiyorum.
Son iki isimide silmedim, numaraları kara delik gibi içine çöksün,kararsın,kocaman bir boşluğa dönüşsün, derinlere gömülse de dursun hikayeleri. Okudukça aydınlansın hayr ile anmaya vesile olsun istedim. Dr Emine Hanıma rahmet olsun.
Belgesel izlemeyi sevenler sıkça karşılaşırlar, düşünemeyen,bizim anladığımız anlamda konuşamayan,iç güdüleri ile yaşadıklarını düşündükleri canlılar olan hayvanların,yavrularına olan düşkünlüklerini. Onların yavrularını hayata hazırlamak için gösterdikleri gayreti hayretler içinde izler. Göz yaşartıcı bulurlar.
Hayvanların her biri kendi yaratılışı üzerine eğitir yavrularını. Hiç bir arslan, tilki gibi yetiştirmez,hiç bir koyun et yemeğe özendirmez yavrusunu.
Hayvanlarda hal böyle iken hz Adem nesline gelince,düşünen,akl eden canlılar olarak onların evlatları ,dünya ve ahiret umutlarıdır. Hayatları boyunca her hayali onlar üzerine kurarlar. Onları korumak,eğitmek,hayata hazırlamak,dünyaları kadar ahiretlerini de kurtarmaya çalışmak en büyük amaçlarıdır.
Dini anlayışı insanın şahsiyetini oluşturan en önemli etkenlerden biri. Çocukluk çağından itibaren insan üzerinde etkili olarak onu şekillendirir ve belli bir renge boyar. Gören ,görünmeyen renginden tanır onu.
Her İnsan tabii ve gereklidir ki kendi dini ,terbiyesi ve doğruları üzere yetiştirir evladını. Farklı bir yapıya kaymasını istemez. Yad eller almasın diye çabalar,çırpınır.
Doğuda,batıda,geçmişte, her din ve kültürde bu böyledir. Gelecekte de böyle olacaktır.
Allah’a,peygambere,kitaplarına kısaca amentüye inanan insanlar bu konuda en hassas davrananlardandırlar. İnançları gereği erken yaşta başlayan eğitim önemlidir. 7 yaşında namaz kılmaya başlamaları ,ağaç yaşken eğildiği için gereklidir.
“bale yaparsa dahi çocuk,camiye giderse daha çocuk” yaklaşımı ile hareket ediyor çocuklarını kendi anlayışlarına göre yetiştirmek isteyenlere karşı itiraz eden yükselen ses sahipleri.
Geçmişte dede ve ninelerin dahil olduğu geniş aile yapısı,güçlü sosyal bağlar,mahalle ve sokaktaki arkadaş ve dostluk ilişkileri ailenin küçük fertlerinin gelişiminde önemli rol oynardı. Günün hay huyu ile meşgul olan anne babanın bıraktıkları boşluk büyükleri tarafından doldurulurdu. Dedenin elinden tutup camiye gider. Dini ,ahlaki,kültürel edep ve adabı onların dizi dibinde,muazzam sevgi ile öğrenirlerdi.
Günümüzde çocuklar bütün bu desteklerden mahrum yanlız yaşıyorlar. Hayatları ev-okul arasında geçiyor. Kalan zamanın tümünde de ekran başındalar.
Okulların büyük çoğunluğunda eğitim maalesef bu konularda yetersiz kalıyor. Boşlukları dolduramıyor. Her yönden taarruz altındaki çocukların pek çoğu okulda yaşadıkları yaşlarına özgü çekişmelere,ekranda maruz kaldıkları yozlaşmalara,küçücük ruhunu kemiren büyük dertlerine derman olan bulamıyor. Güven hissedemiyor. Kendi kendilerine savunma mekanizmaları geliştiriyor,bencil ve saldırgan oluyorlar. Burada hepsini saymayacağım. Z kuşağı,milenyum nesli diye ifade edilen neslin özelliklerini hepimiz endişe ile izlemekteyiz.
Mescit ve camiler,Allah’a secde edilerek yakınlaşılan,ibadet edilen yerler oldukları kadar,çocukların yuva sıcaklığını buldukları,yalnız olmadıklarını hissettikleri,paylaşmanın zevkine vardıkları mekanlardır.
Omuz omuza Rabbin huzurunda saf tutmak,yaşı,mevkiyi,statüyü ortadan kaldırır. Çocuğun ruhunu yükseltir. Büyür orada. Rabbinin emri karşısında diğer saf tutanlar ile eşittir.
Tıpkı kullandığımız elektronik aletlerin belli zamanlarda şarz olmaları gibi, beş vakit camide toplananlar da bir çeşit şarz olup güçlenerek ayrılırlar birbirlerinden.
Dünyanın her yerinde ibadet edilen mabetlerle doğru ilişkiler kurmuş çocukların,diğerlerine göre uyuşturucu vb zararlı alışkanlıklara karşı bilinçli ve güçlü oldukları bilinir.
Nihayetinde anne ve babalar kıymetli evlatlarının müslüman edeb ve ahlakı ile bezenmelerini,kötü alışkanlıklardan beri olmalarını,bu her tarafı bir çeşit tehlike ve tuzaklar ile dolu zamanımızda hayatlarını tuzaklara düşmeden geçirip,başarı ile nihayete ermelerini istiyor iseler onların camiler ile ilişkilerine özen göstermek,öneminin farkına varmak durumundalar.
Bu konuda güzel araştırma ve projeler mevcut, çalışanlar teşvik edip özendirme gayreti içineler.
Bu kapsamda çok güzel bir proje olan isteyenin katılabileceği bir kampanya var AKRA FM duyurduğu. o kampanyaya destek bu satırlar.
Bütün destek verenlere sevgilerle…
Akra fm ,kesinlikle iyi bir yol gösterici kaynaklar arasında. Düzgün lisan, doğru insan.