İki gün sabahları toprak üzerinde,çatılarda ince bir tabaka kar ile uyandık. Kar yağdığı zaman seviniyoruz. Gözlerimiz,gönlümüz ışıdı.
Bu sabah ise keskin soğuk,açık gökyüzü,çatıların kuzeye bakan yanlarında buz kesmiş kar birikintileri hakimdi manzaraya.
Çok meşguliyeti olan bir gündü. Güneş batmak gün bitmek üzere. Objektifimden, geçmişten bugüne bir kaç senelik kar görüntüleri ile vakit çıkmadan cumanızı tebrik ediyorum.
Çocukken çok söylerdik. Bir çocuk şarkısı.
Hatırlarsınız.
İyilik yap, iyilik bul.
Kim kazanmış kötülükten...
Kötünün başına gelmedik olmaz.
Kimsenin ettiği kimseye kalmaz...
İyilik yap,iyilik bul…
Arapça El Berr -Birr çevresinde bulunanlara çokça iyilik eden demektir. Çoğulu da ebrar dır.
Rabbimizin Esma-ül-Hüsna’sından el Berr ismi, iyilik ve bahşişi çok olan; va’dini yerine getiren demektir.
İnsanda birr olarak tezahür eder. Yaratılıştan gelen,fıtri bir iyilik ifade eder.
İyilik,karşılık beklemeden,bi menfaat söz konusu olmadan yapıldığında iyiliktir. Bu sebeple iyilik yapan bilir ki ,dünyada huzur, ise ahirette cehennemden azad olmak ve cenneti kazanmak üzere, yaptığı fiilin kendisi mükafaattır.
“Doğruluk birr'e¸ birr de cennete ulaştırır.” -1-
Allah cc,el-Berr isminin bir gereği olarak iyilik yapan kullarına on kat sevap¸ kötülük yapan kullarına da misliyle cezâ vereceğinden bahseder. -2-
Peki,neler iyiliktir. ?
Bir rivayete göre,
“Birr,ahlâk güzelliğidir.”-3-
Bir başka rivayette de Peygamberimiz (s.a.v.)'e “Birr nedir?” diye sorulduğunda, Bakara suresi,177. Ayeti okumuştur.
“İyilik¸ yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir.Asıl iyilik”… diye başlayan ve iyiliği ve iyileri tarif eden ayet. -4-
Ayetten de anlaşılıyor ki,
Allah’a iyi kul olabilmenin şartları arasında doğruluk (yalandan uzak olmak), iyi ahlâk (ahlâk-ı hamîde), iyi niyet (Hüsn-ü niyyet), çalışkanlık (tenbellik etmemek),sabırlı olmak da namaz, oruç, zekât, hac gibi farz ibâdetlerle yan yana gelmektedir.
“Şüphesiz ki sözde ve işte doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğrucu) diye kaydedilir. Yalancılık, yoldan çıkmaya (fücur) sürükler. Fücûr da cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı (kezzâb) diye yazılır.” -5-
Müstakim,doğru,doğruluktan şaşmayan demek. Malum, Müstakim kelimesi Kur'ân'da otuz yedi ayrı yerde geçer. Bunların ilki Fatiha suresindeki "Bizi doğru yola ilet" (el-Fatiha 1/6) ayetidir.
Bahsetmiştim gün içinde ara ara, “Öncü Sufi”ler kitabından bir kaç sayfa okuyorum. Bugün zunnuni Mısri yi anlatan bölümde Diyarbekir’li Said Paşa’nın bu nasihat şiirine denk geldim. Uzunca bir şiir. Konumuza da uygun.
Tamamını bloğa koyacağım. Burada iki kıta ile bitireyim.
Rabbimiz müstakim olarak”,birr sahibi olmayı, ebrarlardan yazılabilmeyi nasip etsin.
Sen usandırma eli el de usandırmaz seni
Hîlekârlık eyleme kimse dolandırmaz seni
Dest-i a'dâdan soğuk su içme kandırmaz seni
Korkma düşmenden ki âteş olsa yandırmaz seni
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni
Hep geçer 'âlemde hiç bir hâlete yokdur sükûn
Zevke bak değmez teessüf etmeğe dünyâ-yı dûn
İstikâmet şerr-i a'dâdan seni eyler masûn
Hakk eder ashâb-ı sıdkın hasmını elbet zebûn
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni
İster isen hıfz ede 'ırzın Hudâ-yı lem-yezel
'Irzına a'dâ-yı bed-hâhın bile verme halel
Tâ ezelden söylenir halkın dilinde bu mesel
Celb eder elbetde insâna mükâfâtı 'amel
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni
Garrelenmez rûz-i ikbâlin görüp ehl-i hıred
Her günü bir gad eder ta'kîb her sebti ehad
Seyl-i mevt ettikde berbad ömrü baht etmez meded
Böyle âteş-meşreb olma hâk olur birgün cesed
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni
Halkı tahrîb eyleyip de kendin âbâd eyleme
Bu cihânda ev yapıp 'ukbânı berbâd eyleme
Nef'in içün zâlim-i bî-rahme imdâd eyleme
'Âlemi tenfîr eden hâlâtı mu'tâd eyleme
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni
Seyyiât insâna nefs-i kemterîninden gelir
Her hacâlet Âdem'e sû-i karîninden gelir
'İzzet ü zillet mekâna hep mekîninden gelir
İstikâmet müstakîmü'l-hâle dîninden gelir
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni
Düşmeni tezlîl için hîle ile etme iştigâl
Hüsn-i efkâra olur hâil cihânda sû-i hâl
Yüzsuyu dökme teessüf çekme etme kıyl ü kâl
Sen sakîm olma verir maksûdun elbet Zü'l-Celâl
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni
At riyâyı elden ıslâha çalış ef'âlini
Boşboğazlık etme ta'dîl eyle kıyl ü kâlini
Sen ne türlü saklayım dersen de sû-i hâlini
Hakk Te'âlâ senden a'lemdir senin hâlini
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni
Hâline şeytân güler gördükde sende gafleti
Üstüne güldürme öyle düşmen-i bed-sîreti
Hâin olma ver emânetle cihâna şöhreti
Herkesin destindedir 'âlemde zill ü rıf'ati
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni
Zâmin ü kâfil olan erzâka Hâlık'dır sana
Mâsivâya ser-fürû' etmek ne lâyıkdır sana
Izdırâbı celbeden meyl-i alâyıkdır sana
Gayr içün düşme lisân-ı nâsa yazıkdır sana
Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni
1-) Buhârî “Edeb” 69; Müslim “Birr” 103-105.
2-) En'âm¸ 160; 16/Nahl¸ 97.
3-) Tirmizî “Zühd” 52.
4-)Bakara 177
5-) Buhâri, Edeb 69; Müslim, Birr 103-105.
Opmerkingen