Sabah gün doğarken cam kenarındaki sarı koltuğa oturdum bir müddet. Cam kenarı derken her tarafı cam olan bir binanın teras bahçesine bakan, yerden tavana kadar büyük camı kastım.
Manzaram panoramik.
Karanlık gökyüzü ta ötelerde görünen şeftali renginden lilaya evrilerek aydınlanmakta.
Yeni bir gün başlıyor. Koca bir şehir uyanmakta.
Yeni bir şeyler ile bezemek lazım, ziyanda olmamak için.
Ne yapsam diye düşünürken geldi mesajı.
Ağır imtihanda can paresi ile.
Zor geçti hayatı.
Kıyamadım.
İlk önce bu cuma günü hürmetine bütün kıyamadıkları ile imtihanda olanlara dua edelim mi birlikte.?
Gönülden.
Yeni kullanılmamış olandır. Gün doğup da ufuktan yükselmeye başladığında yeni başlangıçlar verilir herbirimize. Bu yeni zamanları ardımızda bırakırken kazanır veya kaybederiz.
Ya yaşadığımız hayatı hakka uydurur nefsimizi azad ederiz,ya akışa kapılıp ziyana uğratırız. -1-
Bu güne uyananların hepsi bir şekilde birbiri ile münasebette. Bu ilişkiler ağı içinde de hemen herkes birbirinden şikayetçi.
Kendisi haklı,doğru. Yanlış olan,yanlış yapan muhatabı.
Oysa ki ters giden bir ilişkide ki bu ilişki ebeveyn-evlat ,karı-koca,komşu-arkadaş olabilir. Muhatabı değiştirmek imkansız diyor bilenler.
Değiştirmesi,tezkiye etmesi gereken nefsi,rotasını ayarlaması lazım olan kişinin kendisi.
Kuran-ı Kerim insandan bunu istiyor. Nefsini tezkiye etsin ki,nefsini azat etsin. -2-
Rabbinin ,o neredeyse orada olduğunu onu gördüğünü gönlünden geçeni dahi bildiğini bilerek davranmasını emrediyor. -3-
Bir tepki vereceğinde duyguları ile değil prensipleri davranması esastır. Yani,
Maide suresi 54. - Furkan 29. Ayetlerde olduğu gibi, birbirlerine karşı merhametli,kafirlere karşı sert.
Çevresindekilere halka halka genişleyen hiyerarşik bir düzen içinde merhamet ile davranmak tavsiye edilen. -4-
“İnsanoğlunun kalbini görebilseydik her kalpte “bir acının hikâyesini” görürdük. O yüzden birbirimize merhamet edelim. Umarım Allah da bize merhamet eder.”
Der Halîl Cibrân
İşin nihayetinde, o büyük hesap gününde,din gününün sahibinin kendisine nasıl davranmasını istiyorsa insan, yolunun kesiştiği herkese öyle davranmalı.
Affedici,örtücü,merhametli.
1 -) İnsanlar sabahleyin iki kısım olarak kalkarlar. Kimisi nefsini satıp helâk eder; kimisi de faydasına çalışarak onu âzâd eyler."
Abdullah ibni Mes’ut. Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 321
2-). Şems suresi 9. Ayet. O (nefsi)ni (günahlardan)[2] tertemiz yapan, muhakkak kurtulup umduğuna ermiştir.
3-). Ankebut suresi 10.ayet. Kimi insanlar da var ki: “Allah’a inandık.” der, fakat Allah uğrunda eziyet gördüğü zaman, insanların eziyetini, Allah’ın azabı gibi sayar (da hemen dininde gevşemeye başlar). Andolsun ki (mü’minlere) Rabbinden bir yardım gelirse (münâfıklar): “Biz de hakikaten sizinle beraberdik.” derler. (Halbuki) Allah, âlemlerin sînelerinde olan (iman ve nifak)ı en iyi bilen değil midir? [bk. 22/11]
Nahl suresi 19.ayet. “ Allah, gizlediğiniz şeyleri de açıkladığınız şeyleri de bilir.”
4-) Nisa suresi 36.
Allah’a kulluk edin, hiçbir şeyi (yücelterek ilâhlaştırıp veya tapınak haline getirip) O’na ortak koşmayın. (Sonra sırasınca) ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolda/sokakta kalmışa ve ellerinizin altında bulunan (hizmetkâr)lara iyilik edin. Allah, kendini beğenenleri ve böbürlenenleri sevmez. [bk. 1/4; 9/31; 51/56]
İsra 26. Akrabaya, yoksula, yolda kalmışa (iyilik ve yardımla) hakkını ver, (malını lüzumsuz yere) saçıp savurma!
Commentaires