Çok sıcak bir İstanbul günü. Sabah erken çektim fotoğrafı. Şehir adeta buharlaşırken.
Geç kaldım bu kıymetli günü tebrik etmek için. Gün akşam olmadan ucundan tutayım.
Cuma içindeki kıymetli vakti bir hadis-i şerifte efendimiz ikindi ve akşam arasında arayın der. -1- Dilerim cuma tebriğim size o vakit içinde ulaşsın. Dualarınız,amelleriniz kabul ve makbul olsun.
Akla,mantığa,adalete uymayan,işitildiğinde,sivri çıkıntılarından bir yere sığmayan sözler olur zaman zaman.
Köşeli köşeli olur,dinleyenin kulağına takılırlar.
Sisler arasından, medeniyet görmemiş ağızlardan yükselirler.
Büyük bir kakafoni ile en ücra köşeye ulaşır, işitmek istemeyenlere dahi duyurulurlar.
Bu tür sözlerin,eylemlerin maksatlı olduğunu düşünür, toplum nabzını tutanlar. Provakatif eylemler grubunda değerlendirirler.
Görmezden gelmek,duymamak, maksatlarına pirim vermemek için tavsiye edilir.
Ama,
Şu kıyafeti giyenler, şu mesleği icra edemez sözü üzerine bir iki kelam etmek isterim.
Günümüzde gelişmiş addedilen ülkelerde ,insanlar istediği gibi yaşar ve istedikleri gibi de giyinirler diye bilinir. Kendilerini yaşam tarzları ve kıyafetleri ile ifade etme özgürlüğüne sahiptir diye düşünülür .
Lakin bu toplumların çoğunda bireylerin bir kısmı ,toplumu yönlendiren akımlara kapılarak birbirine benzer şekilde yaşar ,giyinir ve diğerlerine de bunu dayatırlar.
Kendileri gibi davranmayan herkesi öteler,ötekileştirirler.
Birbirine benzer bu çoğunluğun içinde farklı olanlar var elbette. Hep birbirlerine benzedikleri için bu yapıyı insaf ehli olandan ayırt etmek mümkün olmaz.
Dışı görünüşü ile düşünceleri örtüşmeyebilir.
Oysa, konu olduğu üzere,inandığı şekilde yaşayan ve bu inancın gerektirdiği gibi giyinenler kendilerini açıkça ifade etmiş olurlar.
Mesleğinin gereğini liyakat ile ifa ederken, muhatabı ile ortaya koyacağı ilişki Kuran-ı Kerim’de emredildiği üzere adalet ve iyilik ile olur. -2-
Onlarla muhatap olma durumunda kalan,zihniyetini ve onunla muhataplığında karşılaşabileceği davranışları bilir.
Bu bilgi,öteledikleri insanların sahip olmadığı çok büyük bir rahatlıktır. Büyük bir tercih kolaylığı sunar. Onu gören onunla ya iletişime girer, ya da girmez.
Bu bir kişisel tercihtir.
İstemiyorsa iletişim kurmaz. Eğitim,hizmet almaz.
Ancak bu tercihi diğer insanlarının tercihini etkileyemez. Şu kıyafetle, filan mesleği icra edemezsin diyemez.
Vesselam.
1-) Hazret-i Fâtıma, bu vaktin, ikindinin son vaktinden güneş batana kadar olduğun efendimiz sav’den nakletmiştir.
2-) “Kur’an’a kuvvetle bağlıdırlar. Tüm hareketlerini Kur'an'a göre düzenlerler. Kur'an'a göre yanlış olduğunu gördükleri bir tavırdan hemen vazgeçerler. (A'raf, 7/170; Maide, 5/49; Bakara, 2/121)
“Şüphesiz Allah size emânetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adâletle hükmetmenizi emrediyor. Böylece Allah size ne güzel öğüt veriyor! Doğrusu Allah her şeyi hakkiyle işiten, kemâliyle görendir.”
Nisa suresi.58.
“Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan ve adâletle şâhitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz öfke, sakın sizi adâletsiz davranmaya sevketmesin! Adâletli olun; takvâya en uygunu, en yakışanı budur. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdârdır.
Maide süresi. 8.ayet.
“De ki: “Rabbim her işte doğru ve adâletli olmayı emretti. Her secde ettiğinizde kalp ve beden ahengi içinde bütün varlığınızla O’na yönelin. İtaat ve ibâdetinizde yalnız O’nun rızâsını gözeterek tüm samimiyetinizle Allah’a yalvarın. Nasıl sizi ilk defa O yaratmışsa, yine O’na döneceksiniz.”
Araf suresi. 29 ayet.
“Şüphesiz ki Allah adâletli davranmayı, iyilik yapmayı ve akrabayı görüp gözetmeyi emreder. Her türlü hayâsızlığı, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Düşünüp ders almanız için size böyle öğüt verir.”
Nahl süresi. 90. Ayet.
Comments