Halfeti’nin siyah gülünün hasat mevsimiymiş. Arap güzeli ,mozopotamya sümbülü bunlar da bilinen diğer isimleri.
Bu gülü ilme’l-yakin biliyorum. Resmini,videosunu görmek sayılırsa, ayne’l-yakin bilmek denir bildiğime. Muhteşem olduğunu bildiğim kokusunu duymadım. Dalında duruşunu görmedim.
Bildiklerimle içime saldığı ürpertiyi,kendisine hakka’l-yakin vakıf olunca da hissedermiyim. ?
Siyah renkli çiçek pek yok çiçekler arasında. Olduğunda da çarpıcı oluyor insanlar için. Bazen de siyah lale gibi elde edebilmek için ömür ve servet veriyorlar.
Siyahlığı yapraklarının kıvrımları arasına gizlenmiş sırları,bilinmezliği çağrıştırıyor. Karanlığı,boşluğu da derin yaraları,bütündeki eksiklikleri anlatıyor.
Boşluklar,eksiklikler,yaralar Bruno catalano’nun heykellerinde anlatmaya çalıştığı gibi yeri doldurulamayan derin özlemleri, vatan hasretini,gurbette tutunmaya çalışanları, muhacirleri anlatıyor. Yapraklarının arasına gizlediği yaralarla belki de bu sebepten başka yerde yetişemiyor aynı renkte. Koyu bir kırmızıya dönüyor.
Yoksa sılası başka yerde de Halfeti’de mi muhacir Karagül. Bu
sebeple mi simsiyah. ?
Diyor ki,Bruno Catalano bir söyleşisinde,
“Yaşadığınız yerden hiç ayrılmasanız veya ayrılmak istemeseniz bile hala bir seyyahsınız.Yaşamın içinden geçiyorsunuz, bu herkes için bir seyahattir.”
Hepimiz seyyahız bu alemde…
Siyah,derin karanlık kuyuları anlatır içinden çıkılması imkansız kuyuları. Mecaz anlamı da yükleriz kuyulara içimizin sıkıntısını,çözemediğimiz dertlerimizi anlatırız. Asli özellikleri ile de yer bulur hayatımızda,kıssalarımızda.
Özellikle Kuran-ı Kerimde anlatılan kıssalardan kendi hikayelerimiz için hisseler çıkartır,kuyularımıza pencereler açarız.
Ramazan’da başladığım,hz Yusuf’un kıssasının anlatıldığı kitabı bitirdim.
Doç Dr Yasin Pişgin’in Yusuf Suresi tefsiri.
Adı,
“Mısır’a sultanı kuyudan gelir”
İlk önce,
Hz Yakup, bildi ,sezdi,anladı,derin bir hüzün gayyasına düştü, ağlamaktan gözleri görmez oldu,sabretti,sabretti…
Hz Yusuf, rüya gördü,seçildiğini bildi, haset edildi,kuyulara atıldı,köle olarak satıldı,iftiraya uğradı,zindanlara düştü,oralarda unutuldu…
Kardeşler, sezdiler,öldüresiye haset ettiler ,yalan söylediler ,hata üstüne hata, cürüm üste cürüm işlediler…
Bu işler düzelmez,kuyulardan çıkılmaz,haset sardı mı gönlü iflah olmaz derken,
ne oldu nihayetinde,resmin bütününde.?
Gözleri açıldı hz Yakub’un-2-,oğullarına kavuştu,
Hz Yusuf peygamberlik vasfının yanında Mısır’a nazır oldu,babasına kardeşlerine kavuştu.
Kardeşler nadim ,ardından tövbekar oldular, gerçek baba -kardeş muhabbetini tattılar.
Senelerce birlikte yaşadılar.
Görünen o ki mukadderat ne olursa olsun uygulanır,geçilen yollar ne kadar zorlu olursa olsun inanan için sonu muhakkak hayırdır.
Benim seyahatimde , içinden geçtiğim sürece,hz Yusuf’un kıssasından, bu sureye yazarın yaptığı tefsirden çok destek aldım.
Hemen her sayfada onlarca satırın altını çizerek okudum. Dar boğazlardan geçerken de,yollar ferahlayarak genişlediğinde de pencereler açıldı önümde.
Daralmışlara,bunalmışlara,telaşeden kalbi küt küt atanlara,gelecek endişesi ile kabına sığamayanlara,geçmişten kurtulamayanlara…
Hikmeti, nimeti,vesileyi,tevessülü,rabıtayı bu tefsir rehberliğinde bir daha okumak isteyenlere tavsiyemdir.
101. Ayetin sonundaki hz Yusuf’un duası ile bitirelim.
“…Benim canımı müslüman olarak al ve beni sâlih (mü’min)ler arasına dahil et.” -1-
1-) “Rabbim, sen bana mülk (ve saltanat) verdin ve sözlerin (rüyaların) tâbirini öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Benim dünyada ve âhirette velîm (sahibim, gerçek dostum) sensin!
Yusuf suresi 101.ayet. 22
2-)Katar’da yayınlanan Ar-Raya Gazetesi’nde yayınlanan habere göre; Mısırlı bir göz doktoru olan Abdülbasıt Muhammed, “(Yûsuf) ‘Bu gömleğimi götürün de babamın yüzüne koyun ki gözleri açılsın ve bütün ailenizi bana getirin’ dedi.”(Yûsuf,12/93) âyetinden ilham alarak göz hastalıklarının tedavisinde özel bir yöntem denemeye karar vermiştir. Hz. Yâkûb’un gözlerini açan gömlekte muhtemelen ter olacağından hareketle, ter ile göz hastalıklarının tedavi edilebileceğini düşünmüştür. Yaptığı laboratuar deneyleri neticesinde terin katarakt tedavisinde %99 oranla olumlu etkisi olan,üstelik hiçbir yan tesiri bulunmayan ilaç, biri Avrupa diğeri Amerika olmak üzere iki yerden onay aldı. Söz konusu yeni göz ilacının, sıvı ve göz damlası şeklinde bir İsviçre şirketi tarafından üretime başlandığı ifade edildi.
Comments