Ocak ayının son günü. Pırıl pırıl bahar güneşi rast geldiği yeri tatlı bir sıcaklık ile ısıtıyor. Görünen bahar manzarası olsa da,uğuldayarak esen rüzgar serin hala. Ağaç dalları bir o yana,bir bu yana salınırken sevinç içinde dans eder gibiler. Gökyüzü parlak mavi. Rüzgarın etkisi ile şekilden şekile giren beyaz bulutlar serpilmiş ara ara. Mavi bir pamuk tarlası gibi.
Bu manzara sevinç veriyor ister istemez. İçi içine sığmaz oluyor insanın. Oturulan mekanlar dar geliyor.
Öte yandan yağış yok. Yağdığında da toprak biraz ıslanıyor ancak. Buraların yağmuru bol,yağışı meşhurdur aslında . Yağmur günlerce yağar,dereler çağlardı bu zamanlar. Şimdi su sadece orta kısmından miskin miskin akıyor derenin.
Kainat-alem-evren , onu eskiden yeniye hangi isim ile anarsak analım bu kelimeler bütün yaratılmış olanlar gibi bir gün sonu gelecek olan yaratılmışlar bütününü anlatır. Zerresinden,en büyük parçasına kadar muazzam bir ahenk,uyum ve güzellik ile hiç hatasız işleyen,hayranlık uyandıran,şaşırtan büyük,benzersiz bir eser. Bakıp görene sahibini anlatan.
Son zamanlarda sıkça duyduğumuz bir cümle evrene olumlu mesaj yollamak. “Evrene olumlu mesaj gönderin,size olumlu dönsün.”
Teşbihte hata olmasın sanki görüp de hayran olduğu çiçeği bahçe sahibinden değil de bahçeden istemek gibi. Duygularını,düşüncelerini müessiri görmezden gelerek, esere anlatmak gibi. Hayallerini anlamsızca boşluklara söylemek, boşluklardan medet ummak gibi.
Bu ,Allahtan istemeyi kendine yediremeyenlerin,halini ona arz etmeyi,O’na kul olmayı zül sayanların eylemi. Yazık ki göremiyorlar,anlayamıyorlar. Yenilik adına kendilerince tarîk’ler oluşturuyorlar.
Mesajları, yanlış yol ile geçersiz adrese.
Oysa ki,
Rüzgar esmez, yaprak kıpırdamaz bu alemde. Gün doğmaz, güneş batmaz. Tek bir nefes alınmaz,tek bir nefes verilmez .Alem olmaz. Çünkü bütün muhteşemliklerine rağmen bir o kadar da acizdir yaratılmışlar. “Ol” emrine esirdirler.
Evrenin-kâinatın,alemlerin sahibinden istemek,el açıp dua etmek,normal şartlarda asla ulaşılamayacak bir arzuhal kapısına doğru bütün yolların dümdüz açılması demek.
Kulun talebi ,duasına değer veren,dua etmesini isteyen,duanız olmasa ne değeriniz var diyen rabbinden zira. Halini en yüce makama sunmanın huzuru içinde gönlü.
Dua etmek,isteklerin mülkün sahibine aracısız ulaşması, ilettiler mi acaba mesajımı sorusunun gönüle yük olmamasıdır.
El açıp boyun bükmeden,aczini ikrar edip önünde secdeye varmadan olmaz. Alıcıyı doğru frekansa ayarlamadan,adresi doğru yazmadan istediği yere olumlu mesaj göndersin gönderenler kapı açılmaz,mesaj yerine ulaşmaz.
“Halbuki Rabbiniz: "Bana yalvarin, dua edin ki size karsilik vereyim. Çünkü bana ibadet etmekten kibirlenip yüz çevirenler yarin horlanmis olarak cehenneme gireceklerdir." buyurdu.”
(Mümin suresi 60.ayet.)
Comments