Yolcu insan. Azıcık eyleştiğinde de misafir, konduğu yerde. Acemi,bilgisiz. Dört bir yanı uğrularla çevrili. İçindeki yanlışı emreden,yoldan saptırmakta, haramilerden beter. Yollar sarp,yollar engel dolu.
Kılavuzu karga olanın,yolu çöplükte biter der atalar. Kılavuz edineceğini iyi seçmek gerek. Bu sapa yollarda.
Geçilen yolları geçenler ,inişini yokuşunu bilenler. Dereleri geçerken paçalarını sıvayanlar,batakların etrafından dolaşanlar. Köprü kuranlar uçurumlar üzerine,azıklarını yola göre hazırlayanlar.
Önde gidenler. Önden gidenler. İp uçları bırakılar yollara geçip giderken. Bazılarının mazide kalmıştır hayatları, göçmüşlerdir asıl yurda ama öndedirler öte yandan. Onların gittikleri yön,yol olur geriden gelenlere.
İlimde,irfanda,sanatta.
Hayatta...
Önden gidip,yol açmış olanlar, bazen yanıbaşında çağdaşı olur. Bazen asırlar öncesinden yön verir ustası,hocası,rehberi olur.
Hergün bir nebze kendinden yola çıkıp , misafir olmak gerek örnek hayatlara. Salihlerin anıldığı yere rahmet iner çünkü. Ne yapmışlar sıkıntılar karşısında,nasıl yürümüş,nasıl sabit durmuşlar dosdoğru yolda .Nasıl direnmişler tekdüzeliğe,tektipliliğe,sıradanlaşmaya.
Yolun yokuşu,inişi,deresi,tepesi,çalısı,dikenleri ile uğraşırken, nasıl görüp ayıklamışlar içlerindeki yabani otları, neler yetiştirmişler yerlerine.
İnsan,aynı zamanı paylaştıkları ile yolda yürürken bulur sorularına cevaplarını. Gözler,izler,dinler onları. Birlikte yürür.Seneler öncesinden önde olanlar ise hayatları ve eserleri ile kılavuzluk ederler yolcuya. Geçmişten günümüze ışık tutar,aydınlatırlar.
“Delilsiz gidilmez yollar,yamandır.”
Diyerek uyarır Yunus Emre.
“Enbiyaya uğramaz ise yolun.
Göçtü kervan kaldın dağlar başında.” Diye bitirir sözünü...
Özlem ve hasretle...
Comments