1 Muharrem Hicri yılbaşı bugün. Hepinizin Hicri yeni senesini tebrik ederim. Hayrlı olsun, hayrlara,iki cihanda af ve afiyete vesile olsun.
Hicret deyince ilk akla gelen peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicreti şüphesiz. Malum bu hicran dolu yolculuk önemine binaen ayın hareketle
rini esas alan takvimin mihenk taşı olarak kabul edilir.
Hicretin dilimizdeki karşılığı göç etmek. Nesi var ise beraberinde götürmek istediği yanına alarak,tabir-i caiz ise tası tarağı toplayarak başka diyarlara yol almak. Göç edenin yükü ağır olur.
Lakin, ötelere dikmiştir, bu nedenle gözü pek arkada kalmaz.
Kelimenin ana dili olan Arapçada ise, hicret “kişinin herhangi bir şeyden bedenen, lisânen veya kalben ayrılıp uzaklaşması" demek.
“Hicret, tecridin sonunda meydana gelen bir tercihtir.” diye tanımlamış okuduğum makalesinde yazar. Yani içinde bulunduğu toplumda ayrı tutulan,ötelenen,itelenen,rahatsız edilen insanın istemeden gitmeyi seçme durumunda kalmasıdır hicret.
Hicret,elemli ve erdemli bir terkediştir. Endişe ,gözyaşı,hüzün, tedirginlik içerir. Göç etmenin umut ve hevesi yoktur onda.
Bu terk tercihi hicran ve hasret ile sonuçlanır. Düşünüldüğünde bu iki kelime derin anlamları yüklenerek,insanın içinde yankılanır durur.
Hangisi daha çok acıtır terk edenin ruhunu tecrit mi ,yoksa ayrılığın onulmaz acısı olarak tarif edilen hicran mı,neticesinde çekilen hasret mi.?
Hicret,hz ademin cennetten yeryüzüne hicreti ile birlikte var. O günden bugüne geldiği yere hasret insan.
Tıpkı efendimizin hicret ederken Mekke’ye dönüp de,
“Çıkarılmasaydım senden çıkmazdım” dediği hali taşır içinde.
“Müfaraketü’l-insani ğayrahü imma bi’l-bedeni ev bi’l-lisanî ev bi’l-kalb.”
Yukardaki satırların sahibi Ragıb el-Isfahani, İnsanın başkasından bedenen, lisanen veya kalben ayrı düşmesi/ayrılması olarak değerlendirmiştir hicreti.
Bu şekilde yaklaşınca konuya,Mağara arkadaşlarının uykusu da küfürden tevhide hicrettir.
İnsanın içindeki ve dışındaki aykırı sesleri terk etme çabasına şahitlik eden itikaf da bir hicrettir.
Hicretler arasında ki en büyük fark niyettir. Hadisi Şerif’te açıkça belirtildiği gibi herkes niyetinin karşılığını alır. -1-
Zalimlerin zulmüne düçar olup yollara düşenler,çektikleri bütün hicran,hasret ve çilelere rağmen dünya ve ahiret selametine nail olurlar . Bu onlara vadedilmiş bir müjdedir. -2-
Muhaceret etmek de göç etmek demek. Günümüzde de hukukta muhaceret kanunları olarak yer alıyor. Muhaceret edene de muhacir deniyor. Günümüzün sıkıntılarından bir olarak gündemimizde.
Bedenen olduğu gibi lisanen ve kalben de muhacir olan uzaklaştıkça kozasını kırar,maddi,manevi yüklerinden arınır, hafifler, yumuşar.
Netleşir.
İncelir.
Özgürleşir.
Dünya gözünde küçülür. Kendinin ve içinde bulunduğu hallerin farkına varır. Enfüsde ve afakda önem verdikleri değişir.
Hicret etmeye niyetlenmiş kişi hicretinin rotasını Hz ibrahim gibi -3-Allah’a olarak belirledikten sonra yolun sonunda kendisine sorulacak sorular,görülecek hesaplar için hazırlıklarını yapmak durumunda.
Şirkten,tevhide,Allah’ın rızasına koşmalı . -4-
Ragıb el isfehani satırlarında nefsin terbiyesi ilk önce düşüncenin islah edilmesi gerek der ve devam eder.
“Nefsin ıslâhı: Nefsin temizlenmesi, kuvvetli üç ıslâh ile mümkün olmaktadır. Bu üç ıslâhın ilki, düşüncenin ıslâhı olup, bu da; i’tikâdda hak ile bâtılı, konuşmada doğru ile yalanı, amelde güzel ile çirkini ayıracak hâle gelinceye kadar ilim öğrenmekle hâsıl olur.
İkinci ıslâh; şehvetlerin, arzuların ıslâhı olup, gücü yettiği kadar cömertliği nefse kolaylaştırır.
Üçüncüsü; hamiyyeti ıslâh olup, bu hamiyyeti kolaylaştırmakla elde edilir. “-6-
Şimdi hayatta fark etmeden gark olduğumuz benliğimizin bizi aşağı çeken sıfatlarını , eylemlerini,söylemlerini arkada bırakıp yeni zamanlara yol alma vakti.
“Pislikten hicret et.”emri ile, -5-
“Nefsi emmare” nin kötü sıfatlarından , “kalb-i selim” e hicret zamanı…
Dip Notlar.
1-) Ameller niyete göredir. Herkes sadece niyetinin karşılığını alır. Kim Allah ve Resûlü için hicret ederse, hicreti Allah ve Resûlü"nedir. Kim de erişeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadından dolayı hicret ederse, onun hicreti de hicretine sebep olan şeyedir.”
(M4927 Müslim, İmâre, 155; B1 Buhârî, Bedü"l"vahy, 1)
2-) Nahl suresi 41. Ayet.
Zulme uğradıktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince, biz dünyada mutlaka onları güzel bir yere yerleştiririz. Halbuki bilirlerse ahiretin mükafatı elbette daha büyüktür.
3 -) Ankebut suresi .26. Ayet.
“Bunun üzerine ona sadece Lut iman etti. (İbrahim) de dedi ki: "Ben Rabbime hicret edeceğim. Şüphe yok ki O çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir."
4-)Zariyat suresi. 50.ayet.
Resûlüm! De ki:) “O halde (Allah’a ortak koşmaktan) Allah’a kaçın (O’na sığının, O’na itaate koşun). Çünkü ben O’n(un tarafın)dan (gönderilmiş) apaçık bir uyarıcıyım.”
5-) Müddessir suresi. 5. Ayet.
6-) Hamiyyet: Dîni, milleti himâye etmekte, korumakta, şerefini savunmakta, tenbellik etmeyip bütün kuvveti ile gayret etmektir.
Comments