top of page
  • Yazarın fotoğrafıhüma

Hucurat Süresi.6. Ayet.





İki sabahtır uzansa yakalayacağı kadar yakın karşı kıyılardaki irili ufaklı adaların çizdiği sınır yok ufukta. Deniz ve gökyüzü birleşmiş. Adeta bir perde çekmiş önlerine, karşı adalar ile birlikte sol yanında komşu ülkenin büyük adası da kayıp.

Kıpırtısız deniz ayna olmuş gökyüzününe, göğün renkleri suyun üzerinde.

Ötelerde rızkını aramaya çıkmış balıkçı kayığı sanki gökyüzünde süzülüyor gibi bu yüzden.

Masal gibi.

Biraz da ürkütücü.

Deniz, böyle durup beklediğinde bir karadelik gibi.Zaman,sesler,ışıklar,renkler sonsuz maviliğin içinde gömülüp kayboluveriyor .

Gerilerde horoz sesleri yeni günü müjdelemekte. Sıradan insanı şair edecek bir atmosfer bu.

Yeni günün yeniden başlayanları evlerinden yollara dökülecek birazdan. Kimi almak,kimi satmak,kimi de alan ve satanlara pazar oluşturmak için.

Yollara dökülmek yerine ekran karşısına geçerek sanal alemde seyahate çıkanlar için sosyal medya denilen cenahta her daim kurulu durmakta olan bir pazar var, fikir pazarı.

Bu pazarı yönetenlere göre pazara gelen değil kıyısından geçerken gözü kayan da hedef kitle.

Çok gürültülü,çok renkli,çok albenili bir pazar bu. Kimi ne ile cezbedeceğini bilen herkesin nabzına göre şerbet veren,münafık vasıflı idarecileri var. Kendi art niyetlerine göre sevk ediyorlar kitleleri.

Bu sanal pazarı dolaşarak, beğendiğini kopyalayıp alan, bulduğunu tek gerçek varsayarak kendi de bir tezgah açıyor satmak için.

Çok da düşünmeden kopyalıyor ve yapıştırıyor.

Devasa bir şekilde büyüyor pazar . Doğru ise doğruyu, yanlış ise yanlışı hızla çoğaltarak.

Bu gücü bilen art niyetli güçler bu pazarın müdavimlerini istedikleri yöne doğru kolayca sevk etmekteler.

Oltalarındaki yem de genellikle kedi,köpek,ağaç,çiçek,böcek gibi ortak muhabbet kaynakları.

Aşağıdaki olayda olduğu gibi son günlerde iyice ciddileşen bu mecraya karşı tekrar dikkat çekmek istedim.

Cezayir’de hümanist söylemli münafıklarla dolu sosyal medya pazarı,insanları hassasiyetlerinden tutup sürükleyerek, masum bir insanın gözü dönmüş kalabalıklar tarafından vahşice öldürülmesine yol açtı.

Bu her satırı korkunç olayın sorumluları da ağaç sever kitleleri kullananlar. Değerli hassasiyetlerini kullananların maşası olan yargısız infaz uygulayıcıları bu vebalin altından nasıl kalkacaklar.?

Masum bir cana hunharca kıymanın bedelini nasıl ödeyecekler.?

Yakın geçmişte ibretle seyrettiğimiz, memleket ateşle boğuşurken ateşe körükle gidenlerin memleketi düşürmeye çalıştıkları tuzak yine bu pazar aracılığı ile kuruldu.


Kendisine bir haber geldiğinde nasıl davranması gerektiği inanan insanlara ölçü olarak hucurat süresi 6. Ayette verilmiştir.

Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz. ...-1-


Fâsık, Allah'a itaat etmekten büyük ölçüde çıkıp dinin sınırlarını aşan kimsedir.

Ayette açıkça ifade edildiği gibi,bu vasıfları haiz bir kimsenin duyurduğu haberi,verdiği bilgiyi, sevk ettiği yönü yaymadan önce kaynak olarak kendisini iyice araştırıp,soruşturmakla yükümlü insan.

Bu pazarda kimden,ne alıp, kime sattığına, kimi dinleyip,kime söylediğine, gezip dolaştığı yerlere dikkat etmeyenin ukbadaki muhasebede işi çok çetindir.


“Ukbâda pâye almağa sâî olan kişi

Dünyâda doğrulukla görür bence her işi”-2-


Dediği gibi şairin, dünyayı pazar eyleyen heybesini ne ile doldurdu ise onu bulacaktır asıl mekana gittiğinde.

Cumanız mübarek olsun.


1- Hucurat.6

2-Abdülhak Hamit.

149 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page