top of page

Bahar ve insan.

  • Yazarın fotoğrafı: hüma
    hüma
  • 1 May 2020
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 30 May 2020

mevsim bahar ya, bahçenin ilk gül goncaları açmakta birer birer. Siyah poşetinin içinde kumkuat fidanı yerine yerleşmeyi bekliyor güllerin arasında. Oluktan akan yağmurun sesine kuş sesleri karışıyor. Görünen o ki yeryüzünde yaşananlara rağmen seyrini iyileşerek sürdürüyor devran.

Damlardaki kar, saçaklardaki buz,

Kanı kaynayan suya dar geliyor.

Haberin var mı, oluklardan

Akan su sesinde bahar geliyor…

Cahit sıtkı tarancının mısralarında geleceğini müjdelediği bahar ile yaşadığımız aynı bahar,nisan aynı nisan. Farklı yaşayan, başka gören, karmaşık hisseden,değişen insan. İkilemler içinde. Ayrı kaldıklarına hüzünlü bir yanı diğer yanı kavuştuklarına şükürde.

Bir yanı acı çekmekte, bir yanı duada.

Dünya tarihinin en farklı ramazanlarından birini yaşadığı bu günlerde insan,ister istemez yüksek farkındalıkla geçiriyor zamanını.

Okuyor,dinliyor,izliyor,öğreniyor . Bazen yeniden hatırlıyor bildiklerini. Bilgi hazneleri lebaleb dolu.

Okuyup yazmak güzel ama hesap, ne bildiğinden değil ne yaptığından… diye bir güzel cümle okumuştum bir yerde. Bilmek insanı,bildiği ile amel etmekle mükellef kılar.

İçinde bulunduğu günler de bu mükellefiyeti yerine getirecek safiyette .

Dikkati dağıtacak,enerjiyi bölecek etkenler asgariye inmiş,gönüller hasret duygusu ile dolu, mahzun ve garip.

Bir çeşit şarj olduğu hemen bütün enerji kaynakları elinden alınmış,içe kapanıp, küçülmüş esir ve mahpus hanesinde.

Özlem bürüdükçe yüreğini, fırsat varken kıymetini bilmedikleri bir bir geçiyor gözünün önünden.

Ezan okunup da icabet edemediği vakit namazlarını, kardeşleri bir arada muhabbetle secdeye vardığı cumaları,Beytullah’ın etrafında lebbeyk diyerek dönmeyi,kollarını kocaman açıp sevdiklerini bağrına bastığı zamanları hatırlıyor.

Hasret ve Özlem yakıyor içini...

Sorguluyor kendini,ince ince sıygaya çekiyor. İmkanı varken yapmadıkları,söylemedikleri,düşünmedikleri,kıymetini bilmedikleri için. Bilip de yapmadıkları için.

Bugünlerde anlamını yitirmiş ne varsa bir zamanlar önem verdiği acıyor onlar için harcadığı zamana.

Bir başka bakıyor dünyaya,dünya içinde kendi yolculuğuna. Yeniden planlıyor seferini. Rotasını ayarlıyor yeniden. Yanına alacaklarını yeniden planlıyor. Ayağına pranga,sırtına yük olmuş lüzumsuz ne varsa bu mola öncesinde bırakıyor.

İleriki zamanlarda”keşke” demeden,”iyi ki” diyebilmek için hazırlıkları.

Bu bir çeşit inziva hali , itikaf gibi adeta. İçe dönme,arınmanın ardından,yağmurdan sonraki toprak gibi dirilip,yeşerme gelecek umudu taşımakta.

Bu umut ve dua ile bardağın dolu tarafında gözleri. Yatsı ezanından sonra garip camilerden yükselen tekbir ve salavatlara ekliyor dualarını...

Bu farklı,içinde bilmediğimiz hayrlar barındıran Ramazan ayının ilk cumasında, duamız bildiklerimiz ile yaşamak ve kabul olunan ameller yapabilmek olsun. Ramazan gibi Ramazan,Cuma gibi cumaların hasreti ile...

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Afiyet üzere…

Kuşeyri risalesinde bir hikaye var. Bugün yazmak istediğim konu ile alakalı. Bilenleriniz vardır mutlaka. Sözümüz bilmeyenlere.    “Bir...

 
 
 

Kommentarer


© 2023 by NOMAD ON THE ROAD.

  • Instagram Black Round
  • Pinterest - Black Circle
bottom of page