Akıl akıl olsaydı adı gönül olurdu
Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu.
N.F.K.
Akıl ve gönül.
Akla sığan gönüle sığmadı mı olmaz. Zira bu beden ikliminde danışmamız gereken son mercii gönüldür. Müşkillerimizde Efendimiz (sav) gönlüne sormayı tavsiye eder. -1-
O da öyle ince eleyip sık dokuyor,aklın ermeyeceği yerlerden sinyaller,yaprak kımıldamazken esintiler, görülmeyecek yerlerden görüntüler alıyor ki, gördüğüne inanan, sadece kendi bildiğine güvenen, kendinden büyük tanımayan akıl şaşıp kalıyor.
Akıl ve gönül.
Bu ikisini bir potada eritebilenler, konuştukları dil bir olanlar, saygı ve edep ekip sevgi devşirelerdir bozkırları gül bahçesine çevirenler.
Herkesin kurban ile birlikte kurban etmesi gerekeni farklıdır.Bunu akıl inkar eder,gönül bilir.
Kimi mal-makam sevgisini,kimi can sevgisini,kimi ilim kibrini… aklını verip eline gönlünü peşinden sürüklediği ne varsa.
Hac mevsimi geldi. Yeni bir Hicri senenin de eşiğindeyiz.
Bugünler muhasebe ve ayıklayıp terk etmeye hazırlanma zamanı.
Geride kalmaya hazırlanan zaman dilimi zorladı. İmtihanı ağır oldu fert, ümmet ve insanlık bazında.
Zor geçti, zor geçiyor.
Hergün sıkıntılarımıza aman demekten ar ediyoruz zalimin zulmü altında dimdik duran müslümanları duyup,işittikçe,gördükçe.
Kur'an-ı Kerim düşünmeyenleri “kör, sağır ve dilsiz” olarak nitelendirir. -2-
İnsanın düşünme kabiliyeti kaldırıldığında insan olma özelliğini kaybeder. Karşılaştığı her türlü mesele üzerinde düşünmek, araştırmak ve anlamaya çalışmak insana mahsustur.
Yaşadığı süreç içinde gönül gözü ile değerlendirip sonuç çıkarmak da ibret almaktır.
İbret deyince son günlerde gözümün önünden gitmeyen ,zor zamanlarda bana ibret olan bir sahne var.
Bir videoda Afrikalı müslüman gördüm.
Vakur.
Kendisine yöneltilen soruları cevaplıyordu. Görünen oydu ki bu dârı dünyada hiç bir varlığı yok. O yokluğun içinde bütün cevapları aynı.
-Vallahi ben,Rabbimizden beni muhsinlerden yapmasını isterim diyor.
-Başka bir şey istemezmisin.?
-Vallahi istemem diyor.
…
Maşallah.
Şöyle bir göz atalım mı Muhsin ne demek.
Kur’an’da çeşitli ayetlerde “ihsan” kavramı, yani yaptığını en güzel şekilde, kulluk bilinci ile yapmak geçer. İhsan sahibi olmak, belli Vasıf’larda ahlak sahibi olmak demek. İhsan ahlakına sahip olan da muhsinlerdir. Muhsinler uygun ve doğru olan şeyi en güzel şekilde yaparlar. Her işlerinde takva sahibidirler, ona göre davranırlar.
Toprağa karışmak üzere olan bir cenaze dahil olmak üzere yaptığı her işte kibirlenmeden,rabbini unutmadan en iyisini yaparlar. Yemede,giymede,konuşmada,üretmede,düzenlemede,saygıda,sevgide,evlatlıkta,eşler arasında ,işçilikte,patronlukta,komşulukta...Bu liste uzar gider. Nihayetinde hayatın içinde,sahip olunan her rolde yapılabilecek olanın en iyi ve güzelini yapma ahlakına sahip olmak ,muhsin olmak demek. Kuran’a göre ihsan ahlakına sahip olmak,Muhsin olana müjdedir. Çünkü;
-Allah muhsinleri (güzellik üretenleri) sever. (2/Bakara/195. 5 Mâide/13. 3 Âli İmran/134, 148)
-Allah (cc) muhsinlerle beraberdir. (29 Ankebût/69)
-Allah’ın rahmeti muhsinlere yakındır. (7 A’raf/56)
-Allah (cc) muhsin olanlara bol bol mükâfat verecektir. (6 En’am/84. 7 A’raf/161. 12 Yusuf/90 v.d.)
-Kur’an, ‘muhsinlere müjdeler olsun’ diyor. (22 Hacc/37. 46 Ahkâf/12)
-Allah (cc) güzeldir, her türlü güzelliği sever.” (Müslim, İman 147)
-İhsan sahibi olanlar, yani yaptıkları her şeyi güzelce yapanlar bunun karşılığını yine ilâhî ihsan olarak Rabb’lerinden bekleyebilirler. (55 Rahman/60)
Bu güzel günlerde Allah’tan bizleri muhsin kulları arasına katmasını niyaz ediyorum.
1-) “Ey Vabısa, kalbine sor, nefsine sor; iyi (dince makbul olan), nefsin tatmin olduğu, huzur bulduğu davranıştır, kötü (günah) ise nefsi huzursuz eden ve göğüste (kalpte) tereddüde sebep olandır; insanlar sana fetva verseler de sana fetva verseler de!” (Ahmed, Müsned, hadis nu. 17545)
2-)En'am Suresi, 50. ayet:
De ki: "Size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben, bana vahyedilenden başkasına uymam." De ki: "Kör olanla, gören bir olur mu? Yine de düşünmeyecek misiniz?"
-Hud Suresi, 24. ayet:
Bu iki grubun örneği; kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir. Örnekçe bunlar eşit olur mu? Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?
💐💐💐